Önümüzdeki üç yılın seçimlerle geçeceğini düşünürsek, siyasi partilerdeki tansiyonun yükselmesi normal.
AK Parti'de neler olup bittiği az çok yazılıyor ve ben de önümüzdeki günlerde bu konuyu farklı bir pencereden yazacağım ama şu sıralar CHP'de yine bir şeyler oluyor.
Geçen ay yapılan 34'üncü kurultaydan sonra yeni bir tablo ortaya çıktı. O tablonun nasıl bir iç çekişme yaratacağı henüz belli değil. Deneyimli siyasetçi Adnan Keskin'in adı konulmamış ikinci adamlığı nasıl yürüteceği, aynı yönetim içinde, istifa edip geri dönen Gürsel Tekin'in, istifa gerekçesi yaptığı Nihat Matkap ve Erdoğan Toprak'la ilişkisinin nasıl olacağı meçhul.
İşin bir de Parti Meclisi ayağı var. Orada özellikle listeyi delen Fikri Sağlar'ın potansiyel bir aktör olarak ne yapacağı kestirilemiyor.
Bunlar merak edilirken "yeni" kavganın ipuçları İstanbul'da ortaya çıktı. İstanbul'da il yönetimi ile bir yandan genel merkez, bir yandan da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için harekete geçen Gürsel Tekin arasında, her an kopma yaratacak bir gerilim yaşanıyor.
Bu gerilime giden ilk adımı da bizzat genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu attı.
Kılıçdaroğlu, Kurultay sırasında adını anahtar listelere "Ali Cengiz oyunu"yla yazdırdığı halde Parti Meclisi'ne seçilemeyen Çetin Soysal'a sürpriz bir görev verdi. Soysal, artık İstanbul'da AK Parti belediyelerini adım adım izleyecek, rapor tutacak.
Herhalde il başkanı ve yönetimi de onu izleyecek.
İşin doğrusu CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve yönetimi şaşkın durumda. Genel başkan tarafından "bypass" edilmelerine bir anlam verebilmiş değiller.
Sadece o mu? İkinci gelişme daha da vahim. İstifa edip giden, sonra da aynı pozisyonuna geri dönen Gürsel Tekin, bir süre önce Florya'da özel bir toplantı yaparak İstanbul büyükşehir belediye başkan adaylığı için start verdi. İlin yine haberi yok.
Tekin, Gürsel Erol'la ittifakına da güvenerek emin adımlarla bu çalışmayı yürütüyor. Karaköy'de 6 katlı bir bina kiralaması da bu çalışmanın bir parçası...
Bir anlamda Tekin, 2009'da estirdikleri "değişim rüzgârı"nı yeniden yakalama hesabı yapıyor.
Ama evdeki hesap çarşıya uymayabilir. Çünkü hem AK Parti'nin hem de CHP içinde ve çevresinde farklı isimlerin ne yapacakları bilinmiyor. O isimlerden ilki Mustafa Sarıgül. Sarıgül'ün gündeminde henüz İstanbul adaylığı yok ama bu olmayacağı anlamına da gelmez.
Ama CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi için aynı şey söylenemez. Çünkü CHP kulislerine göre Hamzaçebi, İstanbul'u çok istiyor. Dün akşam seçim bölgesi İstanbul Ataşehir'de muhtarları da kapsayan bir iftar yemeği vermesi bu tezi güçlendiriyor. Ayrıca Kılıçadoğlu-Hamzaçebi yakınlığı da herkesin malumu.
Yerel seçimlerin öne alınma ihtimali nedeniyle İstanbul kulislerinin şimdiden hareketlenmesi şaşırtıcı değil. Hatta çok sayıda adayın çıkması da şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan, bu hesaplar yapılırken, il başkanının ve yönetimin hiç kaale alınmaması.
Anlaşılan CHP'de can çıkar huy çıkmaz...