İki gündür "İmralı tutanaklarını kim sızdırdı?" tartışması çözüm sürecine verdiği zarar nedeniyle önemseniyor ve üzerinde duruluyor.
Tam da bu nedenle tutanakların bilinçli sızdırıldığına inanılıyor. Hedefteki parti ise BDP...
İlk olağan şüphelinin Altan Tan olduğu yazılıp çizildi. Ancak Tan, hürhaber. com'a yaptığı açıklamayla bütün suçlamaları reddetti ve ilginç bir iddia ortaya attı: "Tutanaklar parayla satıldı."
Bu iddianın ortaya atılmasından sonra BDP çevresinde yaptığım kısa araştırma, ikinci olağan şüphelinin Eşbaşkanlardan Gültan Kışanak olduğunu gösteriyordu.
Bu bir iddia... Ancak ilginç dayanaklarla ortaya atılan bir iddia... Aralarında Altan Tan'ın da olduğu üç görüşmeci konuşulanları kayda aldıktan sonra eşbaşkanlara teslim ettiklerini iddia ediyor.
Sızma sürecinin de bu teslimattan sonra olduğu ileri sürülüyor. Olağan şüpheli Kışanak'ın "dağla buluşma" nedeniyle eleştirilerin odağında olması bu iddiayı biraz daha güçlendiriyor. Ama aynı Kışanak'ın Twitter'a attığı şu mesajı da göz ardı etmemek gerek:
"İmralı görüşme tutanağı olduğu iddia edilen metnin BDP'den 'sızdırılmadığını' Namık Durukan bilir. Polemik sürece zarar verir. Aman dikkat."
Gerçekten de bu tartışmalar sürece zarar veriyor. BDP sorumluyu bulup tartışmaya son vermeli.