Soma'da kaybettiklerimizin acısını bırakın ortaklaştırmayı, yaşamamıza bile izin verilmiyor. Haşmet Babaoğlu'nun dediği gibi devreye siyaset vampirleri giriyor ve gerilim üretiyorlar.
Beddua modasına uyan şu satırlara bakın; "Duam odur ki AK Parti'ye oy veren herkes evlat acısı yaşasın."
Bir insan bu kadar alçalabilir mi? İnsan aklını böylesine körleştiren zihniyet yapısını iyi tanıyoruz. Katliam yapan, inkâr eden, ötekileştiren o zihniyet bu ülkeye derin acılar yaşattı.
Halen de yaşatmaya çalışıyor ve hiç ders çıkartmıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sağduyulu yaklaşımına rağmen bir kitle ve bir kısım gazete var ki, ölüm üzerinden siyaset yapıp kaos yaratmaya devam ediyor.
Bunun için madenden çıkartılan işçinin, ambulansa bindirilirken sedyenin beyaz örtüsü kirlenmesin diye "Çizmelerimi çıkartayım mı?" sözü bile araç olarak kullanılıyor.
Adını anmaya gerek yok, bir kapitalistin antikapitalist yazarı bakın ne yazıyor: "Hüngür hüngür ağlayasım geliyor bu cümleyi duyunca. Günlük 70 lira için hayat diye yaşadığı şeyin yanında böyle bir mahcup terbiyenin, böyle temiz bir ruhun altında eziliyor insan..."
Yazdıklarına ve geçmişine bakıp o mahcup terbiyenin altında daha çok ezileceksin. Ağlamak çok insani bir şey. Keşke bir damla gözyaşı da o insanlara, dün "karnını kaşıyan adam" denildiğinde dökseydin.
Keşke, "Gezi çapulcusu sosyolog müsveddesi" onları "makarnacı" diye suçladığında o mahcubiyeti duyabilseydin.
Bak seninkiler yine direnişte... Ve ne diyorlar biliyor musun? "Kömürü sevmiyorum. Ya uğruna can veriliyor, ya uğruna oy veriliyor."
İnsanların, bir torba kömüre, bir torba pirince oylarını nasıl sattıkları az mı yazıldı? Kim onlar? İşte sedyeyi kirletmek istemeyen Somalı maden işçisi, bu ülkenin en yoksulları, ezilenleri... Sahi o maden işçisi kime oy verdi ve nasıl bir düşünceye sahip farkında mısınız?
Şu ipucu belki bir şeyler anlatır: "Devletin malına zarar gelmesin istedim. Temizlik imandandır. Allah'a şükür inançlı insanlarız onun için böyle davrandım. Allah bizi ailemize bağışladı. Şükürler olsun. Ama arkadaşlarım orada kaldığı için sevinemiyorum."
