Geçen yılın haziran ayından bu yana, Gezi'yle başlayan, 17-25 Aralık operasyonlarıyla devam eden ve insanın içini karartan bir yıl geçirdik.
Bazen gerildik, bazen karamsarlığa düştük ama daha fazlası değil. Türkiye toplumu 30 Mart seçimlerinde sandık başına giderek bu karamsarlığa bir son verdi.
Hala cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle umudunu Türkiye'nin irtifa kaybetmesine bağlayanlar var ama sonuç alma ihtimalleri yok. Çünkü Türkiye, bölgenin ve dünyanın ilgi odağı olmayı sürdürüyor.
Şu son iki günde olanlara bakın... Dün, İstanbul'a yapılacak olan yeni havaalanının temeli atıldı.
Türk firmalarının inşa edeceği 22 milyar euroluk bir yatırımdan söz ediyoruz. Birileri karşı çıksa da dünyada ses getiren bu yatırım için bakın Alman Haber Ajansı (DPA) ne diyor: "Berlin, yeni havalimanının hayalini kurarken İstanbul gerçekleştiriyor. Yılda 150 milyon yolcuya hizmet verecek bir havaalanı yapılıyor. Karşılaştırırsak Almanya'nın en büyük dağıtım noktası Frankfurt Havalimanı geçen yıl toplam 58 milyon yolcuya hizmet verdi. Tüm mega projeler gibi bunu da Başbakan Erdoğan yapıyor."
İkincisi ise İzmir Aliağa'da Türkiye tarihinin en büyük (10 milyar dolarlık) özel sektör yatırımı... Yatırımın altındaki imza Azerbaycan'ın en güçlü firması SOCAR.
SOCAR, iki gün önce İstanbul'da, toplam yatırımın 5.6 milyarlık Türkiye Ege Rafinerisi (STAR) bölümü için 23 bankanın katılımıyla 3.29 milyar dolarlık reel sektör tarihinin en büyük ve en uzun vadeli proje finansmanı kredisi anlaşmasını imzaladı.
SOCAR'ın Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, atılan bu adımı tarihi olarak niteliyor ve şöyle diyor: "Stratejik ortaklığın en önemli projesini hayata geçiriyoruz. Rafinerimiz Türkiye tarihinde özel sektör tarafından yapılan ilk rafineri olma özelliği taşıyan en büyük reel sektör projesidir."
Türkiye'ye toplamda Bakü-Tiflis- Ceyhan petrol boru hattı da dahil 20 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını söyleyen Yavuz, geleceğe ilişkin umut veren bir tespit yapıyor: "SOCAR olarak Türkiye kamuoyuna verdiğimiz sözleri birer birer gerçekleştiriyoruz. Ülkemiz sanayisinin kılcal damarlarına nüfuz edecek, rekabet gücünü artıracak, cari açığı aşağı çekecek, ihracat ve istihdam imkânlarını geliştirecek ve 2023 hedeflerine katkı sağlayacak bir yatırım portföyünü yönetiyoruz."
Türkiye ve Azerbaycan için önemli bir yatırımdı bu... Böylece Türkiye uçağı yeniden havalanacak... Tıpkı geçen yılın mayıs ayındaki gibi...
Dayatılan onca kuşatmaya ve yayılan karamsarlığa rağmen Türkiye çevresinin ve dünyanın cazibe merkezi olmayı sürdürüyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık gelinen noktayı şöyle özetliyor:
"Eskiden biz yılda ortalama 1 milyar dolar yabancı sermaye çekerken, bugün sadece SOCAR'ın Türkiye'ye yapacağı doğrudan yabancı yatırım 2 milyar dolardır. 10 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayacak. Bu eski Türkiye ile yeni Türkiye arasındaki farkın çok önemli göstergesidir"
Türkiye, sorunlarıyla yüzleştikçe demokrasisinin, demokratikleştikçe de kalkınmasının önünü açıyor. İyi pazarlar...