Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAŞAR ÖZAY

Fırsatları değerlendirmek zorundayız

Eğitimde en hareketli günlere girdik. Binlerce öğrenci düşledikleri okullara girmek için sınavlara hazırlanırken, Milli Eğitim Bakanlığı kesintili 12 yıllık zorunlu eğitimin müfredatını düzenleme, dünyayı kıskandıran FATİH projesinin yazılımlarını gerçekleştirme çabası içinde. Yüksek Öğretim Kurumu ise 30 yıldır yürürlükte olan YÖK yasasını yenilemek, sayıları 165'i bulan üniversiteleri çağın gereklerine cevap verecek hale getirmek için toplantılar düzenliyor.
Eğitim fakülteleri de yeni öğretmen stratejisini belirlemek için kolları sıvadı. Tüm bu çabaların tek nedeni var: Eğitimin daha iyi olması. Eğitimin çağdaş olması, günün koşullarına uyması, bireyin sosyal ve genel yaşamına katkı sağlaması, yaratıcılığa ket vurmaması, yaratıcılığı artırması... Bu sıralananlara karşı çıkacak bir ferdi düşünemiyorum. Ülkesini seven, ülkesinin kalkınmasını, çocuklarının geleceğini düşünen her vatandaş bu isteklere gönülden katılır.

30 yıldır başarısız olduk

Ancak bu istekleri hayata geçirecek ana unsurun öğretmen olduğu kaçınılmaz gerçektir. Açıkça söylemek gerekirse 30 yıldır üniversitelere havale ettiğimiz öğretmen yetiştirme başarısız olmuştur. Eğitim gerilemiştir. Bunun sonucunda sınav kazanmayı sistemin ana gayesine dönüştürdük. ÖSYM'yi yıllarca kutsayıp "çok güzel sınav yapıyor" diye övdük. Oysa ÖSYM bir dakikada soru çözebilenleri başarılı, iki dakikada çözebilenleri başarısız diye etiketlerken, aslında milyonlarca çocuğumuzun kendine güvenini yok eden bir kuruma dönüştü. Başarısız olarak etiketlenen on binlerce çocuğumuz dünyanın iyi üniversitelerinde pekala başarılı oldu.
İyi yapamadığımız şeyleri daha çok yapmaya çalıştık. Sonuç başarısız. Hiç kimsenin İngilizce öğrenemediği bir sistemi on binlerce yeni öğretmen atayarak sürdürdük. Hiç işe yaramayan hizmet- içi öğretmen eğitimlerini her yıl daha çok yaparak övündük. Asıl sorun olan öğretmen kalitesiyle uğraşmak yerine, gereksiz ama kolay işlere yöneldik. Sonuç başarısız. Bu saptamaların sayısını artırmak mümkün ama gerek yok.
Elimize bir fırsat geçti. Tüm bu atılımları, dünyayı yakalamak için fırsata dönüştürmek zorundayız. Bir seferberlik, bir heyecan projesine ihtiyaç vardı. Bu gerçekleşiyor, bunu elimizden kaçırmayalım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA