Cuma akşamından olay mahalline yerleştik. Bebek Şenliği'ndeyiz.
Bu kaçıncısı?
Yedincisi.
Seviyorum Bebek Şenliği'ni. Arkadaşlarımla en rahatından, en eğlencelisinden üç gün geçiriyorum.
Bugün cumartesi.
Kafe-bar Catz'in şenlik içindeki yerindeyiz, denize karşı çimlere atılmış minderlere yayılmış vaziyetteyiz. Sağdan sayıyorum; bir ikiii üüç... Tam 8 kızız ve her an 18 olabiliriz.
En rahat yazlık kıyafetlerimizi giydik, gazetelerimizi aldık, kahve içiyoruz. Bütün hafta sonumuzu Bebek Şenliği'ne ayırdık.
Şenlikte neler var? Kaba bir tarifle; Bebek Parkı boyunca kurulmuş küçük küçük standlar var.
Mesela ne? Mesela her şey.
Arayacağınız ve de aramayacağınız her şey. Bebek'teki kasaptan tutun da ünlü kozmetik markalarına, bankalara, pizzacılardan, meşhur burgercilere, şarküterilere, kafelere, dövmecilere, takıcılara, tasarımcılara kadar her şey her şey.
Hadi sorun bana; "Ayşeciğim, güzel mi bu herşey?"
İtiraf ediyorum ki değil. Şenliğe ilk yıldan beri katılanlar için hayal kırıklığı kol geziyor.
An itibariyle köfte, sucuk ve ızgara kokusundan boğulmak üzereyim.
Bebek Şenliği hiç böyle kötü ve sevimsiz olmamıştı. Bir kere kafadan ruhunu kaybetmiş.
Hani yeni tasarımcılara yer verilecekti, neredeler? Ortalık evde canı sıkılıp kendini incik boncuğa vurmuş ablaların gönülden kopmuş tasarımlarıyla döşenmiş tezgahlarla dolu.
Kılık kıyafete gelince bkz: Salı Pazarı'nda bile kralı var. Herkes tasarımcı anasını satayım. Bir de çok lazımmış gibi isim-soyadlarını marka yapmıyorlar mı çıldırıyorum. Abla bu nasıl elbise, bu ne model tişört, bu ne dandik dikiş gözünü seveyim ya.
Hani biz Bebek Şenliği'nde genç yeteneklerle tanışıyorduk? Hani ulaşamadığımız isimlerle buluşuyorduk? Ne oldu kuzum?
Burası bildiğiniz Ortaköy ile Salı Pazarı karışımı bir hal.
Mangal dumanı altında sosyete...
Neredeyse almaya değecek hiçbirşey yok. On tezgahtan ancak biri bakmaya ve sahibinin iletişim kartını edinmeye değer.
Sahneye gelince, bu yıl sahne de özensiz, biçimsiz.
Güvenlik de sıfır maşallah. Dün gece hırsızlıklar olmuş, özetle; şenliğin sahibi yok.
Peki stand paraları ne kadarmış biliyor musunuz? Metre karesi bin liradan başlıyor, o kadar söyleyeyim. Hangi genç tasarımcı katılabilir ki? Ey yetkililer ne oldu Bebek Şenliği'ne? Bebek gibi üç gün geçiriyorduk, şıktık, tanışıyorduk, eğleniyorduk, müzik dinliyorduk neden Ortaköy meydanına döndük? Olayımız nedir? Bu fiyatlar nedir? Bebek esnafı neden tam kadro katılamamıştır? Parayı veren düdüğü çalmış mıdır?
Yazık. Üzücü. Biz yine de buradayız ama kafadan şu soruyu atamıyoruz; dumanı tütmeyen, kendine has, amacından şaşmayan bir organizasyonumuz olamayacak mı?