'Gastronomi Oscarları' çok iddialı bir benzetme.
Bakalım içi dolacak mı? Bunu hafta içinde yerinde gidip göreceğiz.
İstikamet Konya olacak. Çünkü 20-24 Eylül'de Ateşbâz-ı Velî Mutfak Kültürü Günleri düzenleniyor Konya'da. Ayın 21'inde yani Çarşamba akşamı da yine Ateşbâz-ı Velî'nin adını taşıyan mutfak kültürü ödülleri dağıtılacak.
Kim bu Ateşbâz-ı Velî? Mutfakla çok mu ilgili biri ki, adına gün düzenlenip ödül veriliyor?
Mevlana'nın aşçısı ve Mevleviliğin mühim isimlerinden kendisi... Esas ismiyle Şemseddin Yusuf bin İzzeddin. Ateşbaz adı nereden geliyor peki? Ateşle oynayan demek Ateşbaz. Aynı zamanda da bir eğitim ve terbiye makamı, mertebesi kabul ediliyor.
Rivayet, hikâye ya da menkıbe diyelim, şöyle:
Günlerden bir gün, dergâhın mutfağında odun biter.
Ama yemek yapmak lazımdır. Dergâhın aşçısı durumu Mevlana'ya bildirir ve karşılığında şöyle bir direktif alır: Odun kalmadıysa ayaklarını kazanın altına sok ve yemeği öyle pişir!
Aşçı, söyleneni uygular. Mutfağa girer, ayaklarını kazanın altına sokar ve yemeği parmak uçlarından çıkan ateşle pişirir! Böylece Ateşbaz ismi de iyice yerleşir.
İşte onun adını taşıyan mutfak kültürü ödüllerinin bu yıl beşincisi verilecek. Diğer yıllardan farklı olarak program beş güne çıkartılmış ve de uluslararası bir boyut kazanmış. Yabancı şefler, tanıdık araştırmacılar katılacak. Konuşmalar, demolar, workshop'lar, paneller, sergiler, konserler olacak.
Bu anlamlı etkinliği altı yıl önce akıl ve hayal eden, sonra da hayata geçiren Anadolu Halk Mutfağı Derneği Başkanı Adnan Şahin, Anadolu kültürüne uluslararası arenada dikkat çekerken, mutfak sanatlarına özel önem verilmesi gerektiğinin bilhassa üstüne basıyor.
"Mutfak adına yapılan nitelikli organizasyonların güncel sanata ve her şeyden öte güncel hayata yönelik bir kolektif bilinç oluşturmadaki rolü çok önemli" diyor.
"Hak edenlerin doğru eller tarafından alkışlandığı, ülkenin mutfak değerlerinin doğru zeminlerde tartışıldığı, ticari kaygılardan uzak bir organizasyon" diye de çıtayı iyice yükseltiyor.
Bakalım, göreceğiz...