Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AHMET ÖRS

Kopenhag için biranın anlamı başka

Büyükşehir sınırlarını da katarsanız, 1 milyon 600 bin kişinin yaşadığı Danimarka'nın başkenti Kopenhag'a yıllar önce ilk gittiğimde burayı İstanbul ile kıyaslamak gafletinde bulunmuştum. Taksi pek de geniş olmayan caddelerden kentin tam merkezindeki otele doğru hızla ilerlerken, araç trafiğinin akıcılığına, sokaklarda dolaşanların azlığına bakarak "Burada herhalde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş olmalı," diye düşünmüştüm. Kopenhag'a geçenlerde tekrar gittim. Bu kez sözde kendimi hazırlamıştım. Ancak bir İstanbullu olarak, Grönland ile birlikte dünyanın en geniş topraklara sahip ülkeleri arasında yer aldığı halde sadece 5.5 milyonluk nüfusa sahip bu ülkenin başkent ve en büyük kenti olan Kopenhag, beni yine yadırgattı. Bu küçük kentte üç yıldır dünyanın en iyi restoranı seçilen Noma dışında Michelin yıldızlı tam sekiz restoran var. Hans Christian Andersen'in yarısı insan, yarısı balık görünümündeki masal kahramanı Küçük Deniz Kızı'nın mütevazı bronz heykeli, hâlâ Kopenhag limanının girişinde kavuşamadığı prensin hüznünü yaşıyor. Hiç demode olmayan Lego oyuncakları burada üretiliyor, yakındaki Legoland parkına dünyanın dört bir yanından çocuklar akın ediyor. Kopenhag'ın biracılık sektöründe dünya devi iki markası var: Carlsberg ve Tuborg. İşin ilginç yanı bu iki büyük firma, birbirlerini yok etmek için mücadele edeceklerine, bir asır boyunca birbirlerine teknolojik destek vermiş, yenilikleri paylaşmış. Pek alışkın olmadığımız bu davranış biçimi, firmalardan daha büyüğü, Carlsberg'den kaynaklanıyor. Carlsberg'in kurucusu J. C. Jacobsen çok küçük ölçekte bira üreten bir ailenin çocuğu. Sanayi devriminin patladığı 19. yüzyıl ortalarında Jacobsen kendi firmasını, suyun en bol ve lezzetli olduğu kentin en yüksek tepesinde kuruyor ve Carlsberg adını veriyor.

BİRA MAYASI, ALMANYA'DAN GETİRİLDİ
Bu, oğlunun adı Carl ile tesisin bulunduğu tepeden dolayı, dağ anlamına gelen 'berg' sözcüklerinin birleşimi. Jacobsen önce dönemin en gözde biralarını üreten Almanya'nın Bavyera bölgesine gidip buraya özgü 'lager' tipi biraların yapımını öğreniyor; dönerken de yanında bira mayası getiriyor. Canlı organizmalardan oluşan mayayı öldürmeden, kucağında taşıdığı bir şapka kutusu içinde tren, vapur ve at arabasıyla yaptığı uzun yolculuk sonunda Kopenhag'a ulaştırması gerçek bir macera. Danimarkalılar, lager tipi açık renkli birayı hemen benimsiyor. Oğul Carl, bilim adamı olarak yetişiyor; işi devraldıktan sonra da dönemin en ünlü bilginlerini çalıştırıyor. Emil Hansen adlı bir uzman o güne kadar kontrol altında tutulamayan, biranın bozulmasına yol açıp büyük zarar yaratan kötü maya sporlarını mikroskop altında ayıklayarak saf maya sporlarını ayrıştırmayı başarıyor. Carlsberg bunu patent altına alıp servete servet katmak yerine, başta rakibi Tuborg olmak üzere isteyen üreticilere gönderiyor. Bugün Saccharomyces Carlsbergensis adını taşıyan bu saf bira mayasını bütün firmalar kullanabiliyor. Danimarka'yı yüceltmek amacıyla bir asır boyu sıkı işbirliği içinde olan iki rakip, Carlsberg ve Tuborg, 1970'de birleşiyor ve aynı çatı altında kendi kimlik ve özelliklerini koruyorlar. Bence işin en ilginç yanı, Jacobsen ailesinin bundan yüz yıl önce firmanın yüzde 51 hissesini kurdukları bir vakfa emanet etmiş olması. Vakıf, kârın büyük bir bölümünü bilimsel araştırmalara, sanat etkinliklerine tahsis ediyor ve kurucusunun koyduğu ilkeleri titizlikle koruyor. Biraları bugün dünyanın 150 ülkesinde 500'ün üzerinde farklı marka altında satıladursun, Jacobsen'in eski fabrikası müze, kültür merkezi, restoran, bilim insanlarına misafirhane olarak kullanılıyor. Üretim ise çoktan kentin çeşitli bölgelerindeki yeni tesislere yayılmış. Bu firma, Kopenhag için sadece binlerce kişiye iş olanağı sunmasıyla değil, kentin ve ülkenin sporuna, bilim ve kültürüne yaptığı sayısız hizmetlerle önemli. Öyle ki, Kopenhag limanındaki ünlü Küçük Deniz Kızı heykeli bile Carlsberg'in hemşerilerine armağanı. Dedim ya, Kopenhag her gidişimde beni yadırgatıyor!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA