Türkiye'nin en iyi haber sitesi
METİN SEVER

Zeytinyağı sadece zeytinyağı değildir

Nazım Hikmet, Yaşamaya Dair şiirinde "Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı/ yetmişinde bile, mesela zeytin dikeceksin" der.
Niçin başka bir ağaç değil? Neden zeytin? 'Yaşam' dendiğinde şairin aklına neden zeytin ağacı gelir?
Çünkü
zeytin bu coğrafyanın tarihidir, belleğidir. Tanrı Zeus'a kadar uzanır.
Mitoloji şöyle anlatır: Yeni bir şehir kurulur. En baba tanrı Zeus, insanlığa en değerli armağanı veren tanrının yeni kurulan şehrin hükümdarı olacağını ilan eder. Deniz tanrısı Poseidon ile bilgelik tanrıçası Athena'a yarışır. Poseidon, üç dişli çatalını bir kayaya saplar ve insanları uzak yerlere götürecek, savaşlar kazanacak olan 'atı' yaratır. Athena ise mızrağını yere saplayarak bir zeytin ağacına dönüştürür. Şehir halkı çoğu zaman olduğu gibi tercihini, at yani savaş yerine zeytin ağacından, yani zenginlik, bereketten yana kullanır. (Savaş isteyen yöneticilerin dikkatine!) Ve Athena'nın onuruna şehre Atina adı verilir. Anlayacağınız zeytin ağacı insanlığa bir armağandır.
Lakin bizim ülkede zeytinin dalı uzun yıllar kırıldı. Zeytin ülkesinde zeytinyağı unutturuldu.
Nasıl mı?
ABD'nin Marshall yardımı ile.
Bu dönemin simgeleri süt tozu ve margarindir.
ABD'nin verdiği yardımla (hibe değil borçtur) Amerika'dan margarin ithal edildi. Dünyanın en büyük mısır üreticisi Amerika, zeytin ülkesi Türkiye'yi margarine alıştırdı. Türkiye, güzelim zeytinyağı varken, ABD'den mısırözü yağı ithal eder hale geldi. Türkiye'nin zeytinyağını ise bir dönem için ABD satın aldı. Ve ülkede bir kaç kuşak, süt tozu ve margarinle büyüdü. Bu süreç bir ülkenin 'pazar' haline getirildiğinin çarpıcı bir örneğidir. (Merak edenler Osman Nuri Koçtürk'ün Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi kitabına bakabilir.)
Ancak son 10-15 yıldır zeytinyağı geri dönüyor. Birçok yörede zeytinyağı üretim tesisleri kuruldu. Çok başarılı örnekler var. Türkiye'de ve dünya pazarlarında söz sahibi olmaya çalışıyorlar. Bunlardan birisi de ismini Natural And Regional kelimelerinden alan NAR Gourmet. Anadolu'nun farklı bölge ve zeytin bahçelerinden gelen zeytinyağı koleksiyonu ile öne çıkıyor. Ayvalık'ta kendi bahçesinde ürettiği zeytinyağının dışında Anadolu'nun 12 farklı yöresinden gelen 21 farklı zeytinyağını sadece Türkiye'ye değil başta ABD olmak üzere dünyaya taşımaya çalışıyor. Bunların hepsi sevindirici gelişmeler.
Ve tam bu noktada Fernand Braudel'i hatırlamakta fayda var. Braudel, kitabının 'Maişet' ve 'Yiyecek ve İçecek' bölümlerinde, 1400-1800 arasındaki toplumlardaki sınıfsal ayrılığı, yeme içme alışkanlıklarıyla ilgili şöyle der: "Tarih insanlar arasında iki karşıt tür kaydediyor. Et yiyen azınlıkla; ekmek, yulaf çorbası, kökler ve pişmiş yumrularla beslenen çoğunluk..."
Yani yemek sadece yemek değildir!
Süt tozu ve margarin de sadece süt tozu ve margarin değildi.
Zeytinyağı da sadece zeytinyağı değildir!
Ve kıymetlidir. Hele Cemal Süreya'nın dediği gibi aşkla yan yana geliyorsa:
"Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir-iki zeytinin başınaydı doymamız."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA