Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Ucube ucube üstüne

Fala inanmam. İnanmayan çok az kadın tanıdım; onların inanmadıklarına da pek inanmadım. "Astroloji" gibi zırvaların tutkunları arasında yüksek IQ ve bol diploma sahibi allameler vardı.
Onlardan birine "Yıldız falı tiryakisi olunur mu, salak!" desem ne düşünürsünüz? Kabalığımı ayıplarsınız herhalde. O terbiyesizliği yaptım diye kafama sopa vurmazsınız. Vurursanız, bir ölçüsüzlüğe daha büyük bir ölçüsüzlükle tepki göstermiş olursunuz.
Sözü nereye getireceğimi tahmin ettiniz belki?
Bir haftadır Fazıl Say'la yatıp Fazıl Say'la kalkmaktayız. Sapla samanı karıştırarak en basit konuyu kördüğüm etmekte üstümüze yok.
Say edep özürlü bir piyano virtüözü. (Emre Kongar dostumun abartılı cömertlikle dediği gibi "dâhi" değil. Ref.: Şakir Eczacıbaşı'nın değerlendirmesi.) Dâhi de olsa gerçek değişmez. Parmak uçlarından hoş sesler, ağzından zehir akıyor.
Laik düzende bireylerin Allah'a inanmama hakkı vardır; inananlara sövme hakkı yoktur. Sövgülerin başka kişilerden alıntı olduğu iddiası da mazeret değildir; benimsenip internete yayılan sözün sorumluluğu paylaşılır.
Tartışmalı içeriğin sövgü olup olmadığına gelince... Ömer Hayyam'a atfedilen dizeleri bilmem gördünüz mü? Beni en çok şu rahatsız etti:
İçine alınan müminlere ikişer huri verileceğine göre, cennet "kerhane" midir deniliyor.
Zekâ inceliklerinin ustası Hayyam'ın kendi diliyle o kadar çirkin bir sözcük kullanabileceğini aklım kesmiyor. Düşünürseniz, sorunun anlamı da bir mümin zihnindeki terazinin kaldıramayacağı ağırlıkta: Cennetin sahibi muhabbet tellalı yerine konuluyor.
Hayyam öyle bir halt etmiş olsa bile günümüz sanatçısından destek bulmaması gerekir. Sanat anlamsız hoyratlıkların değil, anlamlı güzelliklerin aranışıdır. Fazıl Say'ın hatası da her şeyden önce bir estetik ayıbıdır.
Cezası ne olmalıydı?
Nasıl "Terör terördür, sağı solu yoktur" diyorsak, kalp kırıcı haşinliğin de laikliği anti-laikliği olmayacağını düşünerek bir ağızdan kınamalıydık kendisini. O kadar. Hapis sopası tartışmayı raydan çıkardı, aklı başında insanlarımızın birçoğunu da abesi savunur duruma düşürdü.
Bir başka garabet:
Viranşehir Belediye Başkan Yardımcısı resmî araç üstüne "Weranşar" yazdırdı diye iki buçuk ay hapis cezası aldı, cezaevine girdi. Bilmiyordum; mevzuatımızda "Harf Kanunu'na muhalefet" suçu varmış!
Yani ben bir yazı bölümünü Rus harfleriyle gazeteye göndersem, editörler de dalgaya gelip öyle koysalar, kol kola kodesi boylayacağız.
Yasalarımızdaki ucubeleri bir an önce ayıklasak...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA