Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Aheste çeksek...

Dün gece Büyükçekmece sahiline yakın balkonumdan gökleri seyrediyorum. Nefis mehtap var. Ama asıl hoşuma giden alana iniş koridoruna girmiş uçak ışıklarının kesintisiz geçidi.
Üniversite eğitimime başlamak için beni Atlantik ötesine götürecek pervaneli uçağa bindiğim günü hatırlıyorum. Yeşilköy'de bina diye barakamsı bir yapı vardı. Alana iniş kalkış yapan uçakların sayısı günde onlarla ölçülürdü. (Şimdi binlerle).
Gittiğim yerde uçak kullanmayı öğrenmiştim. Bir gün bir kaz sürüsüne tepeden bakarken bir anı türümüz hesabına çocukça gurur doldurmuştu içime:
"On dört yaşımda avlanırken tüfek menzili dışında uçan kazlara ulaşamıyorum diye kendimi yenik hissetmiştim. Şimdi onlardan çok daha yüksekte uçuyorum. İnsan zekâsı ne müthiş bir güç!"
Ama merak sardığım bilim dallarında öğrendiklerim onun tersi duygular da tattırdı bana:
Üyesi olduğumuz primatlar takımında en yakın akrabamız şempanzelerdir. O türler içinde yalnız onlar ve biz gruplar halinde savaşarak türdeşlerimizi öldürürüz. Goriller, orangutanlar ve korkunç görünüşlü başka maymun türleri öyle şey yapmazlar...
Mehtap seyrederken göklerdeki bir tehlikeye de takıldı aklım. Birkaç ay önce Rusya'da bir göle düşen göktaşı yarattığı hava şokuyla uzaklardaki pencere camlarını patlatıp yüzlerce kişiyi yaraladı. Kente çarpsa katliam yaparmış. Aynı günlerde 50 metre çapında bir başkası yapay uydu yörüngelerinin altından teğet geçti.
Onlardan çok daha büyük yüzlercesi dolaşmakta yakınlarımızda. Zaman zaman gezegenimize toslamaları kaçınılmaz. Konunun uzmanları tehlikeyi önlemek için haldır haldır çözüm aramakta. Buluyorlar da. Üstümüze gelecek dev göktaşını nükleer füzelerle parçalamaktan, iri bir uzay gemisiyle çarpıştırıp rotasını değiştirmekten, lazerle itelemekten tutun da, tek tarafını boyayarak iteleme işini güneş ışınlarına yaptırmaya kadar türlü öneriler var.
Bunları düşününce yine böbürlenesim tuttu türümüz hesabına. Görünen, bilinen uzaydaki tek zekânın sahibiyiz. Nasıl da egemeni olmuşuz koca evrenin! Dahası, ortamımızı gönül ürünü güzelliklerle donatmışız. Bir Yahya Kemal "Aheste çek kürekleri, mehtap uyanmasın" diyebilmiş...
Sonra birden hatırladım: Gezegenimize yönelen göktaşlarını parçalayabilsek de, yeryüzünde birbirimize taş yağdırmayı durduramıyoruz. Dünyada da, ülkede de, türdeş sömürme, hemcins gözü oyma, insan yeme yamyamlığı sürmekte. İlkel nefse köleliğimiz evren egemenliğimize ağır basıyor hâlâ. Huzur korkuya, güzellik çirkinliğe, cennet cehenneme dönüyor.
Ne tuhaf!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA