Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Bir kamptan öbürüne

Başbakan Erdoğan bu akşam Kuzey Afrika gezisi dönüşünde AK Parti Meclis Grubu'nu üç kişi daha azalmış bulacak. Tabii bugün yeni istifa ya da istifalar olmazsa...
Erdoğan yarın sabah partisinin Kızılcahamam kampına katıldığında ise, aynı yerde 6 ay önce yaptıkları toplantıdan bu yana 14 kişi eksildiklerini görecek. 27 Eylül 2004'te Kızılcahamam'daki termal tesislerde bir araya geldiklerinde 371 kişiydiler. Anayasa'yı tek başlarına değiştirecek güçteydiler. Şimdi 357 milletvekiline indiler.
O ılık sohbahar günü AK Partililer yorgun ama coşkuluydular. Yorgunlukları, birbirini izleyen reform paketlerini 17 Aralık'taki AB zirvesine yetiştirmek için zamana karşı verdikleri yarıştan kaynaklanıyordu. Coşkuları da parlamentodan hükümete, bürokrasiden sivil topluma kadar tüm Türkiye'nin el ele 17 Aralık hedefine yürümesinden.
6 ay sonra bugün o heyecandan ne kaldı? Daha da önemlisi neden kalmadı?

Termometre patladı
O toplantıda Erdoğan onarlı gruplar halinde görüştüğü milletvekillerine, "Partinin bir eksiği var mı? Varsa bunların giderilmesi için neler öneriyorsunuz" diye sormuş ve eklemişti: "Rahat konuşun, içinizi dökün." Onlar da dökmüşlerdi: "Bürokrasinin oyuncağı olduk, herkes bizi birbirine atıyor. Bakanlar telefonlarımıza çıkmıyor, randevu alamıyoruz. Bu yüzden vatandaşların sorunlarını iletemiyor, seçmenlerimize karşı mahçup oluyoruz."
6 ay sonra bugün o sorunların, o sıkıntıların patlama noktasına geldiğini görmek için, istifa eden milletvekillerinin çığlıklarına kulak vermek yeterli:
"Yüce milletim; ben senin temsilcin olarak bakanla konuşamazsam, ben senin temsilcin olarak adam yerine konulup Başbakan'la konuşamazsam, ben senin temsilcin olarak elimi kolumu oynatamazsam, Meclis'te çay kahve içerek mi vakit geçireceğim?" (Dün istifa eden Erzurum Milletvekili İbrahim Özdoğan'ın açıklamalarından.)
O toplantıya verilen aralarda hava almaya çıkan bakanların önüne yaşlı bir kadın çıkıyor, "Ne olur, oğluma iş" diye yalvarıyordu. (Yavuz Donat'ın 30 Eylül 2004 tarihli yazısından.)
6 ay sonra bakanlar işadamlarına telefon edip yakınları için istiyorlar. (Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan'ın dün Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu'na açıklamalarından.)

Milletvekili
ve annesi
Ve Erdoğan halkın arasında dolaşmadıkları için milletvekillerini eleştiriyor. (10 gün önce Kahramanmaraş konuşmasından.)
Milletvekili ise bırakın halkı, "Oğlum sizin iyi bir hükümetiniz yok" laflarını duymamak için annesinin karşısına bile çıkmaktan çekiniyor. (Özdoğan'ın açıklamalarından.)
Ve AK Parti yönetimi huzursuzluğun dışarıya yansımaması için milletvekillerine konuşma yasağı getiriyor.
Grup'ta konuşamayan, bakanlarla konuşamayan, Başbakan'la konuşamayan, kamuoyuna konuşamayan milletvekili de istifa mektubuyla konuşuyor.
Bazıları da her şeyi göze alarak yasağı deliyor:
"Ekonomi şişirilmiş balon gibi." (Adana Milletvekili Abdullah Çalışkan.)
"Vatandaş 'Bittik, tükendik' diyor." (Adıyaman Milletvekili Hüsrev Kutlu.)
Henüz A'dayız. Adana 01, Adıyaman 02... Geride 79 il daha var koroya katılacak.
Yeni bir Kızılcahamam toplantısı arefesinde Erdoğan ve AK Parti yöneticilerine Belçikalı yazar Alexis Curvers'in bir sözünü hatırlatalım:
"İmparatorlukları düşmanlarının darbeleri değil, kendi tükenişleri ve onları destekleyen güçlerin çekilmesi çökertir..."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA