Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Küçük ülkede büyük seçim

Bu akşam Brüksel'de olacağız. Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonucunu yerinden izlemek ve çıkacak tablonun Türkiye'ye etkilerini AB Komisyonu yetkilileriyle değerlendirmek için.
Ama bugün Lübnan'da da seçim var. Ve inanın, bu küçük ülkedeki genel seçim, AB'dekinden çok daha önemli. Çünkü topu topu 3.2 milyon seçmenin iki ittifaktan veya iki cepheden biri için oy kullanacağı seçimin sonuçları Ortadoğu'da taşları yerinden oynatabilecek. Hem iyi, hem de kötü anlamda.
Lübnan'daki siyasal tabloyu bir teraziye benzetebiliriz. Kefelerin birinde 8 Mart İttifakı var. Adını 8 Mart 2005'te yüz binlerce kişinin katıldığı Suriye'ye destek mitinginden alıyor. Dolayısıyla Suriye yanlısı partileri bir araya getiriyor: Hizbullah ve Emel (Şii), Özgür Yurtsever Hareketi (Hıristiyan), Suriye Ulusalcı Sosyal Parti (Sünni).
Öbür kefede ise 14 Mart İttifakı bulunuyor. Onun adı da 14 Mart 2005'te yine yüz binlerin katıldığı Suriye aleyhtarı mitingden geliyor. İttifak, Batı yanlısı partilerden oluşuyor: Said Hariri liderliğindeki Gelecek Hareketi (Sünni), Lübnan Güçleri ve Falanj (Hıristiyan), İlerici Sosyalist Parti (Dürzi) gibi...
8 Mart İttifakı, Suriye yanlısı ama gücünü İran'dan alıyor. 14 Mart İttifakı, Batı yanlısı ama gücünü Suudi Arabistan'dan alıyor. "Güç"e bu kavramın çağrıştıracağı her şeyi katabilirsiniz. Para dahil.

Dışardan para yağdı
Örneğin, sadece Hizbullah 1 milyar dolara yakın yardım topladı. İran 600 milyon dolar, bazı Körfez emirlikleri 300 milyon dolar verdi, 100 milyon dolar da Körfez ülkelerindeki zengin Araplar'ın ve Lübnanlılar'ın bağışlarından geldi.
14 Mart İttifakı az-buz yardım almadı. Fransa'dan, ABD'den ve özellikle Suudi Arabistan'dan. Örneğin Suudi hükümetinin bir danışmanı "New York Times" gazetesine yaptığı açıklamada, "Kesenin ağzını açtık. Hizbullah'ın karşısına çıkan herkesi alabildiğine destekliyoruz" dedi ve Said Hariri ile yandaşlarına aktardıkları kaynağı "Yüz milyonlarca dolar" diye ifade etti.
Kısacası Lübnan'a dışardan "Seçimlerde kullanılması için" en az 2.5-3 milyar dolar kaynak aktı.
Bu müthiş kaynakla ne mi yapıldı? Adaylar satın alındı. Oyları bölmesi riski bulunan bağımsız adayların yüklü paralar karşılığı yarıştan çekilmeleri sağlandı.
Ayrıca seçmenler satın alındı. Oy başına bin dolara kadar para ödendi. Peki, ya seçmen parayı alıp başka partiye veya cepheye oy verirse? Kolay değil. Çünkü Lübnan'da her parti seçim pusulasını kendi bastırıyor. Seçmen hücreye cebinde oyunu satın almış partinin pusulasıyla giriyor!
İşte rüşvetin böylesine aleni dağıtıldığı, evlere şenlik bir seçim Lübnan'daki. Evlere şenlik ama sonuçları -yukarda da belirttiğimiz gibi- Ortadoğu'nun altını üstüne getirebilir.

Hizbullah iktidar olursa

128 üyeli Lübnan parlamentosunda iktidardaki 14 Mart İttifakı 67 üyeye, 8 Mart İttifakı ise 56 üyeye sahip. (Not: 5 koltuk ölüm nedeniyle boş.)
Seçmen tercihinde küçücük, topu topu 7 üyelik bir kayma dengeleri ters-yüz edecek ve 8 Mart İttifakı'nı iktidara getirecek. Yani Hizbullah'ı!
İşte kıyamet de o zaman kopacak.
Zira örneğin İsrail bu sonucu güneyde Hamas'tan sonra kuzeyde Hizbullah tarafından kuşatılma olarak göreceğini ve hedef gözetmeden tüm Lübnan'ı vuracağını ilan etti. ABD ise Lübnan'a yardımı durduracağı uyarısında bulundu. Ayrıca hemen tüm başkentlerde Hizbullah'ın iktidara gelmesinin Lübnan'ı Tahran'daki rejimin ileri karakolu durumuna getireceği, Ortadoğu'da "Şii kuşağı" nı tamamlayacağı, tüm bölgeyi İran'ın nükleer tehdidi altına sokacağı, dolayısıyla da başta Suudi Arabistan ve Mısır olmak üzere birçok ülkeyi nükleer silahlanma yarışına sürükleyeceği yorumları yapılıyor.
Seçimleri sessizlikle izlemesine bakmayın; Ankara da Lübnan'da "Ertesi Gün"ü bekliyor ve stratejiler geliştiriyor.
Zira Türkiye, Lübnan'da önemli bir aktör, örneğin Mişel Süleyman'ın cumhurbaşkanı seçilmesinde kilit rol oynadı. Ayrıca Lübnan'daki BM Barış Gücü'nde yer alıyor. Ve nihayet, bölgenin bir numaralı gücü olarak "Sedir Diyarı" nda sorumlulukları var. Zaten o nedenle "Uluslararası Kriz Grubu"nun "Lübnan'ın yeniden kan gölüne dönüşmemesi için ağırlığınızı koyun" çağrısı yaptığı ülkelerin başında Türkiye geliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA