Tük takımlar, mevcut sartlar içinde, Türk pasaportu taşıyan, öne çıkmış oyuncular almak zorundalar. Çünkü yabancı sayısı kısıtlanıyor ve hem yedek kulübesinde, hem de sahadaki yerli oyuncular standart üstü olması şart.
Alper için yapılan mücadele doğru, çok gibi gelse de yapılan harcamalar mecburi. F.Bahçe Alper'i alarak, her türlü avantaj sağladı. Öncelikle rakibinin kadrosunu seçenekli hale getirmesini engelledi. Kendi kadrosuna alternatif yarattı.
Rakibinin elinden oyuncuyu kopararak da moral üstünlüğü sağladı. Genç oyuncuyu beğenmeyen de olabilir. Ancak Alper için ne onunla çalışan teknik adamlardan, ne de takım arkadaşlarından tek kötü kelime duymadım. Alper'in futbol aşığı olması, mesleğine saygı duyması ve sürekli olarak ek antrenman yapması dinlediğim yorumlarda, değişmeyenlerdi. Eğer genç oyuncu kendini yeterli bulmuyor, eksiklerini tespit edip, gelişmesi için ne yapması gerektiğini araştırıyorsa, geleceğini de parlatıyor demektir.
Belki de Alper'in şansı bu dönemi Eskişehir'de geçirmesi. Dar çevresinde, aklını karıştıracak kimse bulunmuyordu. Ersun Yanal bir yıl kalmasından taraftı.
Ama durum bunu imkansızlaştırdı. Şimdi Aykut Kocaman'a düşen, Alper'in ılımlı karakterinden faydalanıp, eksiklerini (son vuruş, son pas) tamamlaması için yardımcı olmak. Oyun bilgisini geliştirip, pas ve vuruş zamanlamalarında doğru oranını yükseltmek.