Ersun Yanal, Gençlerbirliği ile birlikte lige ilk adım attığında, oyuncuların fizik gücü üstüne sürekli konuştu. Bu konuda özel antrenmanlar, oyuncu gelişimi takibi ve istatistikler üzerine kurulan futbol yapısı ile "çığır kapısı"dır aslında. Fenerbahçe'nin başına geçtiğinde de, geçmişini hayallere taşıyarak oturdu koltuğuna. Beklentiler üst düzeydeydi ve herkes önceki ekiplerinde denediği agresif oyunun peşine düştü. Yanal, ilk yarı bittiğinde verdiği röportajda planında sapma olmadığını da ortaya koydu. Bir dönüşüme girdiklerini, bunu henüz yapamadıklarını ifade etti. Sekiz puanlık farkı getiren oyunun ise kendisi için yeterli olmadığının da altını çizdi.

YÜRÜMEYE ÜŞENENLER ARTIK KOŞUYOR
Hepsi kendi krallığını kurmuş 24 şehir devletini, ortak bir amaç için koşturmaya ikna etmek kolay iş değil. Aykut Kocaman ile takımın yaşadığı çatışmaları kimse unutmadı. Bu nedenle Yanal'ın ikna süreci de sancılı geçti. Sow ile problemleri çözdü, tribüne gönderdiklerine nedenlerini anlattı. Anlayışı inşa etmek adına şimdi de Antalya kampında sert antrenmanlar geçiyor. Hem dar mesafede oynayacaksınız, hem de yüksek nabız gerektiren işler yapacaksınız. Bunun için kondisyon seviyenizi sürekli yukarı taşımanız ve orada da tutmanız gerekiyor.
Elindeki "rekabet sopası" zamanında hızlı yürümeye bile üşenenler için en önemli silah. Antalya'daki kamp dönemi, F.Bahçe'nin top rakibe geçtikten sonraki oyununu geliştirmek ve doğru hale getirme sürecidir.