G.Saray'ın yapması gereken ikinci devrede oynadığı gibi oynamaktı. İlk devre iki takım da adeta birbirlerini kopartmaya gittiler. Korkunç tempo vardı. İlk golü Burak'la G.Saray buldu ama sonra ilk devrenin sonuna kadar Schalke'ye teslim oldular. Bunun en önemli nedeni G.Saray'ın böyle bir maça hem ofansif bir kadroyla çıkmış olması, hem de fizik olarak hazır olmayan oyuncularla başlaması.
İlk yarıya bakıyoruz top bir türlü G.Saray adına ilerde kalamıyor. Hamit ve Sneijder, beklerine yardım edemediği için Schalke hem sağ hem sol kanadı çok iyi kullanmaya başlıyor ve korkunç temposuyla ilk yarıda oyunun mutlak hakimi oluyordu. Şimdi G.Saraylılar diyebilir ki; Hamit'in vurduğu top direk yerine gol olsa ne olurdu? Ama aynı dakikalarda Huntelaar'ın direk dibinde vuramadığı bir top var. Aslında G.Saray ilk yarıda kötü oynasa bile, devre arasına önde girseydi farklı olurdu. Ama ilk devrenin son dakikasında Dany topu kaptırdı, Farfan müthiş çıktı ve Schalke'nin golü geldi.
Terim "Gol yemeyelim" demişti. Ama maalesef yediler. Bu gol bütün dengeyi Schalke'nin lehine değiştiriverdi.
İkinci yarı Schalke pek hücumu düşünmedi. G.Saray'da özellikle Selçuk ve Melo müthiş oynadılar. Ama dedik ya fizik olarak eksik bazı oyuncular tüm dengeyi özellikle ilk yarıda değiştiriverdiler. Ama kim ne derse desin G.Saray için hiçbir şey bitmedi. Rövanş G.Saray için kolay olmasa bile ben bu G.Saray'ın Schalke'yi eleyebileceğini düşünüyorum. Özellikle Burak Yılmaz'ın performansı göz kamaştırıcı. O maça kadar Drogba ve Sneijder'in fizik olarak daha iyi hale geldiklerini düşünürsek G.Saray için turu geçmek hayal değil. Zira Schalke bir Alman takımı ama defansif olarak üflesen yıkılacak bir görüntü sergiliyorlar. G.Saray dün bundan yararlanamadı.
İskoç hakem bu tür maçlar için çok deneyimsiz. Çok büyük bir hata yapmasa da verdiği kararlar ve vücut diliyle 'ben bu maçların hakemi olabilirim' diyemiyor.