Galatasaray, tarihi bir maç kazandı.
Maçta futbol adına yaşanabilecek her türlü tuhaflıklar vardı. Mesela G.Saray'ın yediği ilk gol. Belki de dünya futbol tarihinde sadece ikiüç defa yaşanmıştır. Maçın hemen başı Muslera degaj yapıyor, top Selçuk'un ayağına çarpıp, G.Saray kalesine giriyor. Böyle bir gol, pek ender yenir. Daha sonra G.Saray'da inanılmaz bir panik başladı. İlk devreye bakıyoruz, baskı kurmak isteyen G.Saray ne tam anlamıyla maçın hakimi olabildi ne de ilk yarıda tek gol pozisyonu üretemedi.
Gelelim ilk yarının son dakikası yaşananlara... Böyle bir penaltı da futbol sahalarında ender görünür.
Hakan Balta, yerde yatan rakibinden topu kurtarmak istiyor ve ceza sahası çizgisinin hemen içinde de koluyla topa dokunuyor ve takımlar soyunma odasına giderlerken skor tabelası Orduspor'un 2-0 üstünlüğünü gösteriyordu.
Ama G.Saray'ın o kadar çok silahı var ki aynı G.Saray ikinci devre çok önemli bir tarih yazdı.
Önce Sneijder, alıştığımız o güzel vuruşuyla tüm G.Saraylılar'ı umutlandırdı.
İlerleyen dakikalarda devre arasında oyundan atılmış olan Fatih Terim, büyük riskler aldı. Oyuna hem Umut'u hem de Sabri'yi soktu ve goller hem de harika goller, art arda gelmeye başladı.
Kim ne derse desin Burak, bu takım için Drogba'dan da Sneijder'den de daha önemli ve iddia ediyorum daha da değerli. Hem iki gol attı hem de hırsıyla sadece takımını değil Fatih Hoca'sını bile maça döndürdü.
G.Saray, kaybetseydi lig yeniden başlayacaktı ama dün gece G.Saray, bileğinin hakkıyla gitmiş maçı takdire şayan bir şekilde kurtarmayı bildi.

DROGBA'YA PENALTIYI GÖREMEDİ
Gelelim hakem Serdar Çınar'a..
Yönetim felsefesi olarak çok cesur ve deplasman takımını ezdirmemeye kararlı ama deneyimsizliğinden dolayı bazı hatalar yaptı. En önemli hatası, ikinci yarıda Drogba'ya yapılan penaltıyı göremeyişiydi. Bir hava topunda Ordusporlu oyuncu bir hamle ile kafa vurmak için geldi. Vuramadı ve gitti Drogba'ya vurdu. Diğer bir hatası da Gökhan Zan'ı ikinci sarı karttan oyundan atmayışı oldu.