Öncelikle Galatasaray'ın şampiyonluğunu kutluyorum. Çok zengin ve üstün bir kadroyla bu sene şampiyonluğu analarının ak sütü gibi hak ettiler. Şayet kaybetselerdi büyük problem olurdu. Dün gece de gördük ki bu takımda oldukça iyi bir arkadaşlık var. O kadar pahalı ve yıldız futbolcunun olduğu bir ortamda böylesine dostluğu sağlayabilmek kolay değil. Üstelik alınan paralar arasında da ciddi farklar var.
Önce Fatih Terim'i kutluyoruz. Bu Türkiye'de 6. şampiyonluğu. Mersin maçında yaşadığı ve yaşattıkları kötü olsa da Terim'i herkes Galatasaray'a sayısız şampiyonluklar yaşatan bir teknik adam olarak hatırlayacaktır.
Galatasaray asla rehavete kapılmamış. İlk dakikadan son dakikaya kadar müthiş bir konsantrasyon içinde oynadılar. Dün gece görüldü ki Galatasaray'ın gerçek frikikçisi Selçuk. Yine aynı yer, yine alışık olduğu pozisyon ve yine mükemmel bir frikik golüyle Galatasaray perdeyi açtı. Sonra Burak çıktı sahneye, o da klasiklerine devam etti. Ve Galatasaray ligin bitimine iki hafta kala haklı şampiyonluğunu ilan etti.
Kimse Galatasaray'ın en önemli rakibi Fenerbahçe'yi eleştirmesin. Çok önemli sakatlıklar yaşadılar, çok fazla maç oynadılar. Ve şimdi önümüzdeki hafta Galatasaray'ı kendi evlerinde ağırlayacaklar. İnşallah o maçta da sportmenlik dışı hiçbir şey yaşanmaz.

HALA ÇİLEK ARIYORLAR
Galatasaray kadrosu hiç transfer yapmasa bile önümüzdeki yılların da en güçlü kadrosudur. Ama görünen o ki Galatasaray hala çilek ve çilekler arıyor. Çilek ve çilekler güzeldir ama yerli futbolcunuzun önünü keser. Galatasaray yöneticilerinin ve teknik heyetinin buna da çok dikkat etmeleri gerek. Zira dökme suyla değirmen dönmez.
İyisiyle kötüsüyle hakemler için de ligin tepesi bitti. Şimdi onlara düşen görev son iki haftada düşen üçüncü takımı belirlerken çok adil olmak. Hakemler kötü sezon geçirmiş olmalarına rağmen kimse onların iyi niyetlerinden şüphe etmedi. İnşallah düşen üçüncü takım da hakem dahli olmadan belirlenir.