Çek Cumhuriyeti maçı öncesi sakatlar çok can sıktı... İzlanda maçında forma giyen 14 futbolcudan 6'sı kadroda yok. Bu durum milli takımı nasıl etkiler?
Sezon başı görüşlerimi yazarken hep Türk futbolunu bekleyen en büyük tehlikenin sakatlık olacağını belirtmiştim. Çünkü sezon arasının uzun olması ve antrenmanların geç başlamış olması sakatlıkları kaçınılmaz kılıyor. Zaten Beşiktaş'ın diğer takımlara göre daha sağlıklı olması ve milli takıma en çok oyuncu vermesinin de nedeni Avrupa Kupası maçları nedeniyle çalışmalara normal sürede başladılar. Tabii bu arada sakatlıklar spekülasyona da neden oldu. Volkan Demirel ve Burak Yılmaz'ın aday kadrodan çıkartılmasının ardından birçok tartışma yapıldı. İkisi de karakterli oyuncular. İkisi de mutlaka kalmak istemişlerdir. Hatta Fatih Hoca yaptığımız sohbette ikisinin de oynamayı çok istediğini belirtti. Şu da var; teknik adam gözüyle baktığımız zaman iki futbolcu sakatlıklarına rağmen kampta kalmaya devam etselerdi daha büyük sorun olurdu.
Volkan ve Burak, "Salı'yı bekleyelim, Çarşamba geçsin, Perşembe'yi de görelim, maç saatine bakalım" derken yerlerine oynayacak Tolga ya da Umut her kimse onları da psikolojik olarak maça hazırlamak zor olurdu. Bu yüzden beklemeden iki oyuncuyu hemen kadrodan çıkarmak Fatih Terim'in doğrusudur. Ama şu da bir gerçek ki belki de grubumuzdaki en kritik virajdayız. Çek Cumhuriyeti organize bir takım.
Bir puana "hayır" demeyeceklerdir. Ancak İzlanda yenilgisi sonrası gözüken şu ki biz de kazanmak zorundayız.
Nasıl bir kadro ile sahada olmalıyız?
Teknik heyet, Çek Cumhuriyetini bizden daha iyi analız etmiştir. Ona göre de en doğru şablon oluşturulacaktır. Fatih Terim, İzlanda maçında yeni bir oyun formatıyla başladı ama tutmadı. Bu kez daha dengeli bir takım çıkaracağını düşünüyorum. Orta sahada kalabalık olmalıyız. Bazen 4-6 bile oynanabilir. Hücum özelliği olan Olcay Şahan, Gökhan Töre, Arda Turan gibi orta saha gözüküp, ofansif oynayan oyuncularımız da var. Zaten savunma hemen hemen belli. Hocanın kafasında ki tek şey Arda'nın hangi pozisyonda oynayacağıdır. Tek ön libero mu, iki ön libero mu oynayacağıdır.
Çek Cumhuriyeti karşısında yaşanacak puan kaybı milli takımı ve gruptaki şansımızı nasıl etkiler?
Allah korusun kaybederlerse kredi tamamen sıfırlanır. Sonraki maçlarda hiç puan kaybetme lüksü de kalmaz. Ama uzun vadede her skorda yola devam edilecektir.
Oyun stratejisi olarak kolay bir karar değil. Fatih Terim, tarz olarak agresif ve önde baskı kurmayı seven bir hoca.
Milli takımda da kulüp çalıştırırken de bu tarzı seviyor. İki ihtimal var; ya tarzının dışına çıkıp, kontrollü bir oyunu tercih edecek ya da önde baskı kurup kontratak riskini alacak. Kontrollü başlayıp sonra risk almak ya da önce risk alıp sonra kontrollü oyuna geçmek bu tamamen hocanın kararı olacak. Tabiri caize biz sakar bir takımız. Olur olmaz goller yiyen, nadir takımlardan biriyiz. Rakibe gerek kalmadan kendi kendimize gol atıyoruz. En büyük dileğim golü kendimiz yemeyelim.
TFF BİLET ALANA FORMA HEDİYE ETSİN
Bu maçta seyirciye büyük görev düşüyor.
Futbolcular da sosyal medyadan "Kırmızı beyaz giyin gelin" çağrısı yapıyor. Sizin tribünlere bir çağrınız olur mu?
Tribün konusu artık klasik oldu... Hangi statta olursa olsun skor gerideysek ev sahibi stadın taraftarları rekabetteki rakiplerine tezahürat yapıyor. Burada en büyük desteği taraftardan bekliyor futbolcular bunun da karşılığı sabır. Federasyon da "Milli takım formalı gelin" çağrısı yapıyor güzel ama bu konuda taraftara da yardımcı da olmaları lazım.
Sponsor firma ile anlaşılıp 40 bin tane forma dağıtılabilir. Nerelere harcamalar yapılmıyor ki. Biletlerin yanında birer forma verilse hoş olurdu. "Kırmızı giyin, forma giyin" demek kolay ama 50 bin kişinin hali vakti var mı bilinmez.
Türkiye'de oynanan maç 3-5'i geçmiyor. "Taraftar niye forma alayım" diye düşünebilir.
Bu konuda tribüne çağırırken destek de olmak gerek. Daha zaman var. O yüzden de her gelen taraftara forma hediye edilebilir.
KALEDE TOLGA EN DOĞRU KARAR OLUR
İzlanda maçında 3 gol yiyen Onur'un performansı çok tartışıldı. Şimdi Onur ve Volkan sakat. Kaleye geçecek kişinin de işi hiç kolay olmayacak. Mert, Volkan Babacan ve Tolga üçlüsünden hangisi tercih edilmeli?
Fatih Hoca'nın Tolga'yı oynatacağını düşünüyorum. Zaten Tolga oynamalı.
Diğer iki adayla karşılaştırıldığında hem çok tecrübeli hem de rahat bir kaleci. Çok önemli Arsenal, Tottenham maçları oynayan bir kaleciden bahsediyoruz. Baskı altında oynayabilmeyi kaldıran bir kaleciden.
O yüzden ilk tercih Tolga.
