Galatasaray, kritik viraj Kayseri deplasmanını bu sezonki en iyi futboluyla beklenenden kolay geçti. Bu futbolun ardında Schalke'yi deplasmanda yenerek elemenin ve Almanya'da sergilenen futbolun oluşturduğu özgüven yatıyordu. Schalke ve Kayseri deplasmanlarının ortak noktası ise güzel zemin idi. Galatasaray'ın kalan 8 haftada üç deplasmana çıkacak olması (5 maç, zemini berbat TT Arena'da oynanacak olduğundan), zemin faktörü nedeniyle avantaj mı, dezavantaj mı, ayrı bir tartışma konusu.
Maçın başlamasıyla Galatasaray'ın üçüncü bölgedeki tek pasları, hızlı kanat değiştirmeleri ev sahibinin başını döndürdü. Üçüncü dakikada Hamit'in üç kişinin içinden çıkışıyla başlayan atakta Drogba'nın sağdan sola uzun pasla kanat değiştirişi, Selçuk'un kafayla asisti ve Sneijder'in son vuruşu perdeyi açtı. 7'de Burak, 9'da Drogba'nın net pozisyonları "Devamı var" dedirtiyordu. 23'te bu kez Melo sağdan sola Riera'ya, ardından Sneijder soldan sağa Drogba'ya döndü. Onun pasında da Burak farkı ikiye çıkararak Galatasaray'ı rahatlatan isim oldu.

SABRİ HAMİT'İ ARATMADI
İkinci yarının en başarılı takımı olan, son 7 haftada 17 puan alarak 18'inci haftadaki 15'incilikten bu hafta öncesinde 7'nci sıraya kadar tırmanan Kayserispor ise 10. dakikadan sonra biraz toparlansa da, sakatlanan Hamit'in yerine giren Sabri'nin dinamizmi bu direnci sildi. 37'de skor 2-0 iken Ceyhun'un kale sahası önünde kafayı vuramadığı pozisyon evsahibi için maçın kader anı oldu. Hemen ardından Melo'nun asistinde Burak farkı üçe çıkardı. Zaten Bobo'yu Eboue'ye taç çizgisi dışında yaptığı harekette kırmızı kartla kaybetmiş olan Kayseri de tamamen havlu attı.
İkinci devre Galatasaray'ın gol iştahı sürse de ilk 45'teki paylaşım ve bitiricilik yoktu. Uygun fırsatları Umut, Drogba, Sabri kaçırmak için yarıştı. Bu maç ve futbol gösterdi ki; Galatasaray'ın bundan sonraki sistemi, önde Burak-Drogba, arkalarında Sneijder ve iki beki de ileri çıkan dörtlü defansın önünde Hamit-Melo- Selçuk üçlüsü olacak.