Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRAH KAYALIOĞLU

Temyizden sonrası tufan

Türkiye'de şike dosyası için sportif yargı ile adli yargının kararlarındaki farklılık kafa karıştırmışken UEFA'dan da farklı kararlar (Kulüplere ceza) çıktı. Farkın sebebi ne?

Sportif yargıda 58. madde değişikliğiyle şahıslar/kulüpler ayrımı ve teşebbüs yani sahaya yansımama durumunda farklı bir uygulama geldi. Adli yargı, zaten kulüplere bakmıyor, sadece şahıslarla ilgili karar alıyor. UEFA'da ise çok farklı bir talimat var. UEFA Disiplin Talimatı'nın 12. maddesi maç sonucunu etkilemek üzerine. Burada "Maç ve yarışma bütünlüğüne zarar veren veya verebilecek davranışlar" gibi çok geniş, "verebilecek" ifadesiyle tamamen kanaate dayalı bir tanım var. Örneğin, "Futboldaki pozisyonunu kullanarak kamuya açık olmayan bir bilgiyi sağlamak veya kullanmak" da yasak. Kararlar arasındaki farklar talimat ve yasalar arasındaki farklardan kaynaklanıyor. Ancak "UEFA kişilerle kurumları ayırdı; kişilere ceza vermedi" diyemeyiz. Başlayacak Avrupa Kupaları nedeniyle kulüplere kişilere göre daha acil bakıldı.

Bundan sonra ne olacak? Kararların Türkiye'ye yansıması nasıl olabilir?

Fene rbah çe ve Beşiktaş, temyiz başvurularını yaptı. 15 Temmuz'a kadar sürecin tamamlanmasını bekliyorum. Temyizde cezalar tamamen kalkmazsa (ki artma olasılığı da var) Türkiye'ye mutlaka yansıması olur. UEFA'nın ceza verip "Kararı verdim; dosyayı kapattım" demesi sürpriz. Çok büyük olasılıkla TFF'ye "Kararlarınızı benim kararlarıma uydurun" derler. İşte o zaman bugünkünden çok daha büyük bir sıkıntıyla karşılaşırız.

Niye? Türkiye Futbol Federasyonu, dosyayı yeniden görüşüp kararları UEFA ile uyumlu hale getiremez mi?

TFF'nin kurullarının UEFA istedi diye dün temiz dediği dosyaya, yarın kirli demesi zaten çok eleştirilen kurulların itibarını tamamen bitirir. Türk futbolu bence büyük bir fırsatı tepti. UEFA savunmaları istemişken, bugünkü tablo ufukta görünmüşken, son Mali Genel Kurul'da bütün bunların gündeme bile alınmaması, Divan Başkanı'nın konuşmacılara "Acele edelim. Gündemi yetiştiremeyeceğiz" ifadesiyle toplantının iki saat bile sürmemesi, en acısı salondaki onca delegenin içinden kimsenin bugünü öngörüp "Bugünden olağanüstü genel kurul kararı alalım, ki temyiz aşaması bittiğinde vakit kaybı yaşamayalım" dememiş olması çok vahim. Tahkim Kurulu Talimatı'nın 14. maddesinde "Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun kararların açıklanması, maddi hataların düzeltilmesi ve yargılamanın yenilenmesi hakkındaki hükümleri saklıdır" yazıyor. O kanunun 375. maddesine göre de "Dava sonundaki hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması" durumunda yargılamanın iadesi mümkün. Kulüplerle ilgili Tahkim'in verdiği bir karar, hüküm yok. İkilem nasıl aşılacak, bizi bu resimle baş başa bırakmış olanlar gitmeden bunu da çözmelidir.

Kulüpler UEFA'dan ceza alırsa suçun futbolcu kısmı boş, karar da topal kalmayacak mı?

Sportif yargıda İbrahim Akın, Ümit Karan ve Serdar Kulbilge ceza almıştı. Hukukçular UEFA'nın lokal maçları içeren bu dosya hakkında kulüp, yönetici ve teknik adamlarla ilgili karar vereceğini, futbolcularla ilgili tarafı yerel federasyona bırakacağını anlattılar. UEFA'nın TFF'ye olası "Kararını benim kararıma uygun hale getir" direktifi sonrası dosyadaki futbolcularla ilgili de yeni gelişmeler yaşanması mümkün. Zaten temyiz aşamasından sonra iş daha da karışabilir dememin sebeplerinin biri de bu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA