Bu kadar kısa zamanda yepyeni bir takım yaratan teknik direktör Halilhodziç'i kutlamak istiyorum öncelikle. Birbirini daha yeni yeni tanıyan bir oyuncu topluluğu düşünün.. Neredeyse takımın yüzde 90'ı değişmiş.. Ama onlar sanki yıllardır sırt sırta oynuyorlarmış gibi.. Bir takımın bu kadar kısa bir sürede bu kadar organize ve disiplinli oynaması dikkat çekiciydi. Uyum harika, paylaşım harika, yardımlaşma harikaydı.. Trabzonspor takım olma hüviyetini kazanmaya başlamış.. İşte bu duygu sahaya yansıyınca, ortaya harika bir sonuç çıktı. Hepimiz beraberlik iyi sonuç diye tahminler yapmıştık oysa. Gerçekten de her ne kadar inişte olsa da Mesalist karşısında alınacak 1 puan iyiydi.. Şansımızın da yardımıyla Trabzonspor grup maçlarına harika başladı.
İlk yarının hakimiydi temsilcimiz. Rakibe top vermedik, golü de attık. Kusursuz bir 45 dakika geçirdik diyebiliriz. İkinci devrede oyunda bazı dengeler değişti. Çünkü öndeydik ve skoru koruyalım düşüncesi ağır basıyordu artık.. Bordo-mavili takım kendi yarı sahasına çekildi. Bayağı bayağı çekildi.. Ev sahibi Metalist bastırmaya özellikle de sağ kanadı çok iyi kullanmaya başladı. Golü yediğimiz anda gardımız bir ara iyice düştü. Bu panik yaptığımız anları kazasız atlamayı başarırken, uzatma anlarında gelen gol nefis bir yemek üzerine yenen bir tatlı gibiydi.
Trabzonspor gruptan lider olarak çıkma yolunda çok önemli bir adım attı dün gece.. Bunu başarırken yıllardır yabancı futbolcularından dolayı yüzü gülmeyen bir takım vardı. Bu sezon alınan yabancı futbolcuların takıma olan pozitif etkisi ortaya çıkan yeni Trabzon'un temeli olmuş.. Zaman geçtikçe takımın genleri daha da uyuşacak bir Trabzonspor izleyeceğiz.