Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MURAT ÖZBOSTAN

Amatör ruhlu profesyoneller

Son yılların en durgun ara transfer dönemini geçiriyoruz. Bu dönemin yılan hikayesine dönen Erkan Zengin transferinde son gülen Trabzonspor oldu. Erkan, Fenerbahçe'de oynama isteğini açıkça ortaya koyduktan sonra baktı ki İstanbul cephesinden kendisine atılan bir adım yok, "Trabzon'a gelsem tepki çeker miyim?" diye İbrahim Hacıosmanoğlu'na sormuş... Biz de başkanın Erkan'ı ikna eden sözlerini bu sayfalarda manşetimize taşımıştık. Geçmişte bunun örneklerini çok gördük, Türkiye'de futbolcular profesyonel ama ruhları amatör!.. Yöneticiler de bir şirket gibi yönetmeleri gereken kulüplerde anlık duygusal kararlarla hareket ediyorlar. Beraber hatırlayalım. Trabzon'un bonservisini ödediği Erkan şimdi bordo-mavili formayı giyecek. Ön liberoda eksiği olan Fırtına'nın Erkan'a ihtiyacı var mı? Hadi bu soruyu geçelim!.. Ya peki Erkan, Avni Aker'de 2-3 maç kötü oynayıp, "Zaten bu formayı giymek istemiyordu" denilerek taraftar tarafından ıslıklanırsa, ne olacak? Geçmişte en güzel örnek Balic'tir. "Kefen giyerim Galatasaray forması giymem" diyen Boşnak futbolcu, Fatih Terim'in ikinci döneminde pek de güzel o sarı-kırmızılı formayı giymişti. Galatasaray'daki gurbetçi Berkant, Beşiktaş'a gittiğinde "Doğuştan Kartal'ım" derken, Türkiye Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçeli olduğunu İngiltere dönüşü Kadıköy'de attığı imza ile öğrendi. Her futbolcu bir takım tutar her futbolcunun oynamayı hayal ettiği bir takım vardır. Ancak milyonların önündeki futbol dünyasında yüreğinden geçenle değil, aklının yürüdüğü yolla para kazanırsın.
Gelelim amatör ruhlu yöneticilere... Galatasaray'da Sayın Abdurrahim Albayrak, Pandev'i yüksek ücretinden gönderemediklerini, Gökhan Zan'ın da "Yatarım, paramı alırım" deyip gitmediğini açıkladı. Kadere bakın ki Burak Yılmaz sakatlandı bu kadroda Hamza Hamzaoğlu'nun Burak'a verdiği yeni rolü üstlenebilecek tek isim Pandev... Semih yok... Aurelien Chedjou yok, Koray yok.. Ama Gökhan Zan da yattığı için yok.
Herkes takım sevgisini futbol takımında da medyada da 4 duvar arasında yaşasın. Çocuğuyla kardeşiyle atılan gollere sevinsin. Ama bu oyunun parçası olan kimse, "Ben şu takıma sevdalıyım" diyerek ne sahada ne sayfada ne de ekranda iş yapsın. Futbol dünyasının iş ahlakının yazılı olmayan etik kuralı budur. Futbolcu kendisine para ödeyen forma için ter dökecek sonuna kadar mücadele edecek, biz medya mensupları da her camiaya eşit mesafede olacağız. Bunu ihlal eden eninde sonunda hakemden olmasa dahi hayattan kırmızı kartı yemek zorunda kalır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA