Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERMAN TOROĞLU

Tarihin en zayıf Merkez Hakem Kurulu

Arkadaşlar yeni oluşturulan MHK’nin bazı isimlerini tanıyorum. Bunların yaptıkları hakemlik belliydi! Yöneticilikleri de farklı olmayacak! Umarım ben yanılırım

Sene 1973... İstanbul Mithat Paşa Stadı'nda (Yıkılan İnönü Stadı) F.Bahçe ile Türkiye Kupası maçı oynuyoruz. Çamur bir saha... Çatır çatır bir maç oluyor. Bizim takım fizik olarak çok iyi. F.Bahçe ise teknik olarak iyi bir takım ama fizik olarak bizim yanımıza yaklaşamıyorlar.
Çabuk hücum ediyoruz, çabuk geriye dönüyoruz. Çabuk hücum ettiğimiz için de Fenerbahçelilerin çoğu ofsaytta kalıyor. Önce biz 1-0 öne geçiyoruz. İlerleyen dakikalarda da rahmetli Yılmaz bir gol atıyor, skor 1-1 oluyor. Bu golü atan Yılmaz'ın küfürlerinden sonra maç normal seyrini değiştiriyor. Onlardan Yılmaz, bizden ben, Tatar Metin ve Selçuk Yalçıntaş oyundan atılıyoruz. Sahanın içinde inanılmaz olaylar oluyor. O maçı radyodan anlatan Halit Kıvanç ve bu maçı seyredenler çok iyi hatırlarlar. Peki bu olayı neden anlatıyorum? Çünkü bu maçtan sonra hakem olmaya karar veriyorum. Ve "Bu sistem ben hakem olduktan sonra böyle yürümeyecek" diyorum. Aradan 10 sene geçiyor 1983'te hakemliğe adım atıyorum. Sonra çok değişik şeyler yaşanarak bu günlere geldik. İnşallah bir gün kitap yazarsam ki yazacağım, o arayı size anlatırım.

BELKİ DE YANILACAĞIM

Bakınız futbolculuk, hakemlik, yazarlık ve TV'lerdeki yorumculuk dönemlerim dahil tarihin en kötü ve en zayıf Merkez Hakem Komitesi ile beraberiz...
Sevgili okuyucular bu yazıyı kesip saklayın; önce devre arasında sonra da yıl sonunda bir daha okuyun ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Biraz tatil yapayım yazmayım dedim ama duramadım, çatladım.

Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor, Beşiktaş ve diğer takımlar istedikleri kadar iyi transfer yapsınlar. Hepsi hikaye! Futbol Federasyonu Genel Kurulu'nda kimler kimlere taviz vermişse ve kimler kimlere etkili olmuşlarsa onların adamları Futbol Federasyonu Kurulları'nda boy gösterecekler. Hesap kesecekler. Bedel ödeyecekler... MHK, Temsilciler Heyeti, Disiplin Kurulu ve Tahkim Kurulu..
Hakemlere hep günahkar derler ve şu espriyi de yapıştırırlar; "En iyi hakem kim diye sormuşlar. Cevap; ölü hakem çıkmış"
Futbolcular derseniz onlar melaike!
O zaman ne olacak? Futbolcular ölünce cennete gidecekler, hakemler ölünce cehenneme. Öbür tarafta cennet ile cehennem maç yapıyorlar. Bütün ölen futbolcular cennetteler. Hakemleri yenmeleri yüzde yüz! Ama oynadıkları üç maçı da "Cehennem" kazanıyor. Çünkü hakem cehennemden!
Arkadaşlar yeni oluşturulan MHK'nin bazı isimlerini tanıyorum. Bunların yaptıkları hakemlik belliydi! Yöneticilikleri de farklı olmayacak! Daha da önemlisi gelirken ısmarlama geldikleri için ısmarlama maç dağıtacaklar! Belki de ben yanılıyorum, dağıtmayacaklar. Göreceğiz!
Ama şunu söylüyorum; Yusuf Namoğlu, MHK başkanıyken maçlara hakem tayinlerinden önce telefonla kimse ona ulaşamıyordu. Şimdiki MHK başkanına, "Bizim bu maçımıza uğurlu hakem bunu verin. Veya şu şu şu hakemleri uğursuz oldukları için vermeyin" diyecekler mi? İnanılmaz derecede dedikodu üretiliyor.

YUSUF NAMOĞLU KETUMDUR KONUŞMAZ

Size bu dedikoduların bazılarını yazayım; Doğru mudur, değil midir öğrenelim. Mesela Yusuf Namoğlu'na telefon açılıyor. "Komitene Kuddusi Müftüoğlu ile Orhan Erdemir'i alacaksın" deniliyor. Ve komitenden "Şunlar, şunlar çıkacak" deniliyor. Peki Yusuf Namoğlu tavsiye edilen bu isimlerin hangisine "Evet" hangisine "Hayır" diyor? Yusuf Namoğlu'na empoze edilmek istenen isimlerden bir tanesi yani Kuddusi Müftüoğlu, "Yusuf olabilir" demesine rağmen Yusuf'un olmaz dediği bir başka ismin Kuddusi Müftüoğlu'nun açıkladığı yönetiminde olmaması enteresan değil mi? Bu şunu gösteriyor; Yusuf'u yollamak için her türlü şartlar zorlanıyor. Yeter ki Yusuf Namoğlu gitsin. Niye? Çünkü Yusuf'tan ısmarlama hakem alamazsınız.
Bir başka grup "Yusuf Namoğlu Uilenberg'i istemiyor" diyor. "Federasyon da Uilenberg'ten yana tavır koydu ondan gönderildi" deniyor. Çok enteresandır bu soru ve cevapların hiçbirini Yusuf Namoğlu ile konuşmadım. Çünkü ketumdur konuşmaz. Başkalarıyla konuştum. Uilenberg konusunda güldüler ve dediler ki "Hakemlerin gelecek sezon yapacağı konferanslar, kamplar konusunda tarihler yerler ve kimlerin katılacağı çoktan belli. Uilenberg de bunların hepsinde olacaktı." Yani o bahane de taca çıktı!
Diyorlar ki bakınız hep diyorlar ki diyorum! Cüneyt Çakır'ın babası Serdar Çakır için komitede görev alması için Federasyon Başkanı ve Yusuf Namoğlu ile görüştüğü söyleniyor! Cüneyt'in kimlerle konuştuğunu bilmiyorum ama babasının bırakın MHK'de görev almasını Türkiye'de hakemlere gözlemcilik bile yapmaması gerekir.

UMARIM ASLANLAR GİBİ HER ŞEYE KARŞI KOYARLAR
Sevgili okuyucular inşallah bu genç MHK başarılı olur. Herkesi yanıltırlar. Korkmadan maç dağıtırlar. Aslanlar gibi her şeye karşı koyarlar! Ama bana sorarsanız cevabım şu; siz ne derseniz deyin, adama demezler mi ben senin gençliğini de bilirdim hakemliğini de diye.
Bu kadar inanılmaz taviz verilerek kurulan MHK'den fazla bir şey beklemiyorum.
Gene söylüyorum inşallah yanılırım.
Ama ey futbol alemi eğer şimdi tavır koymazsanız yarın yazacağınız her şey benim için hikayedir.
Kim ve kimler bu komite kurulurken etkili olmuştur?
Onları bulursanız kimin şampiyon kimin küme düşeceğini bulursunuz! Hadi bakalım araştırın. Kim kimin adamı olarak oraya girdiler.
Bu komite şu anda Türkiye'de görev yapan hangi FIFA hakemine ve yardımcısına nasıl söz geçirecek?
Nasıl etki edecek? Nasıl örnek olacak? Yaptıklarıyla, geçmişleriyle, merak ediyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA