Bizdeki spor kültürünün yetersiz olduğunu iyi bildiğimden U-20 Dünya Kupası öncesi tehlikeyi sezip gerek gazetemdeki köşemde gerekse TRT'deki programlarımda 'aman statlar boş kalmasın' diye çağrıda bulundum.
Bu konularda senelerdir yeri geldikçe eleştiriler yapıyorum. Geçmişten bir örnek: Zidane'lı çok güçlü kadrosuyla Fransa 98'de Dünya, 2000'de Avrupa Şampiyonu oldu. Avrupa Şampiyonluğu'nun hemen ardından ideal kadrolarıyla İnönü Stadı'nda milli takımımızla özel maç yaptılar. Statta sadece 5 bin seyirci vardı!
Halbuki dünyanın üst düzeye ulusal takımları zayıf rakiplerle dahi özel maçlarını hep kapalı gişe oynuyorlar. Biz ise birçok önemli resmi maçlarda dahi tribünleri tam dolduramıyoruz. Ama işin içine 3 büyüklerin aralarındaki maçlar girince çoğu kişi bilet bile bulamıyorlar!
Dünyada çok önemli spor branşlarından bir tanesi de basketbol. Ülkemizde Dünya Basketbol Şampiyonası yapıldı. Çok büyük bir başarı ile dünya ikincisi olduğumuz bu şampiyonada bizim maçların dışında ne yazık ki salonlar boştu.
U-20 Dünya Şampiyonası FIFA'nın en büyük 2. organizasyonu. Televizyon ile bütün dünyaya yayılıyor. Bütün elit hakemler iş başında. İşte örnekler: İlk 2 gün Macar Kassai, İspanyol Alberto Undiano ve son Şampiyonlar Ligi finalini yöneten İtalyan hakem Rizzoli 4. hakemlik görevi yaptılar. FIFA Başkanı Sepp Blatter açılış için iki günlüğüne 24 saatlik yolculukla Brezilya'dan Kayseri'ye geldi. Hemen sonra aynı yolla Brezilya'ya döndü. Sonuç ilk 3 gün açılış ve bizim maç dahil bütün statlar bomboş. En pahalı bilet 39 lira veya 15 Euro.
U-20 milli takımımız zayıf rakibi El Salvador'u farklı yenerek şampiyonaya başladı. Ancak bu maçtan önce izlediğim diğer iki rakibimiz çok tehlikeli takımlar. Kolombiya'nın gücünü biliyordum. Ancak Avustralya'da çok dişli bir takım çıktı. Bu gece Rize'de çok zor bir maçımız var. Kolombiya hem organize bir takım hem de yetenekli oyunculara sahip. Bilhassa İtalya'da Pescara'da forma giyen 10 numaralı Quintero çok kaliteli, çok etkili bir ofansif orta saha. Dikkatli olmalıyız...