Yaklaşık 20 sene kadar önce bir yazı yazmıştım; içeriği kısaca şöyleydi: "Ülkemizde, dünyada benzeri olmayan bir 3 büyükler olayı var. Anadolu'ya baktığımızda herkes kendi şehrinden sonra mutlaka bu 3 büyük takımdan birinin taraftarı. Doğal olarak medya da. Medya, yönetim ve taraftar baskısı hakemleri ne kadar kendilerini zorlasalar da bilinç altında baskı altına alıyor. Ayrıca kritik kararlarda federasyonlar ve kurulları da istemeseler de etki altında kalabiliyorlar."
BUNDESLİGA'DAKİ YIRTIK AĞ ÖRNEĞİ
Senelerdir bu genel görüşüme benzer birçok olay yaşadık. En sonuncusu Kasımpaşa-Beşiktaş maçının tekrar kararı. O günkü maç yazımda Donk'un yaptığı harekete penaltı verilmesi gerektiğini yazmıştım. Medyanın bir kısmı da "kural hatası var" dedi. Ama bu tip bir olay dünya futbolunda ilk kez yaşanıyordu. Donk'un yaptığı centirmenlik dışı hareket, vicdanımı çok rahatsız etse de kural kitapçığını incelediğimde kafam karıştı. Maç yazımdaki penaltı verilmeliydi görüşümün doğru olup olmadığında ciddi şüpheye düştüm.
HERKESİN BEKLEDİĞİ ŞEY İSTİFAYDI
Bu maçla ilgili herkes fikrini kendi mantığına göre söyledi. Bir çarpıcı örnek geçtiğimiz haftalarda Almanya'da yaşandı. Bundesliga'da auttan yırtık ağlardan geçen topu hakemler gol saydı. Bu büyük hata görüntülerle de netleştiği halde kural hatası değil hakem hatası olarak tescillendi.
Aslında bunlar çok önemli değil. Beşiktaş'ın maçının tekrarını isteyen başvurunun karar mercii MHK'dir. MHK, doğal olarak bu konuda analizini yaptı. UEFA hakem komitesinden de görüş aldı. Sonunda da kararını kısa sürede açıkladı "Kural hatası yok." TFF ne yaptı... İşi uzattıkça uzattı. Sonunda FIFA ve UEFA normlarına göre bu tip bir konunun karar mercii olması gereken kurulun kararını hiçe saydı. Son derece yanlış bir karar. Tabi bu kararla birlikte aynı zamanda MHK'ya istifa edin mesajı da verilmiş oldu. Ancak dün olağanüstü toplanan MHK'dan istifa kararı çıkmaması bende büyük hayal kırıklığına neden oldu. MHK önce Meireles'in tükürük olayında şimdi de bu olayda devam kararı vererek saygınlığını yitirdi. Meireles olayından sonra futbolculuk döneminden beri saygı duyduğum, dürüstlüğüne çok güvendiğim Zekeriya Alp'a istifa çağrısında bulunmuştum. Aynı çağrıyı Halis Özkahya için de yapmıştım. Çünkü Tahkim'in kararı Özkahya'yı ve MHK'yı rencide edici bir karardı. Geçen zamanda da bu olay meydana geldi. MHK'nin istifa etmesi şart.
