Antalya'da çok güzel bir statta, yaşanan terör olayları dolayısıyla bütünleşmiş, coşkulu seyirci önünde İsveç ile yaptığımız hazırlık maçını kazanmayı başardık.
İlk devre son 5 dakikaya kadar oyunun kontrolü bizim elimizdeydi. Futbolcularımız hırslı ve mücadeleciydi. Takım presi ile rakibe organize hücum etme şansı vermedik. Ama ofansif açıdan üretken olamadık. İsveç'in alışılmış bir özelliği var. Eğer skor dezavantajına düşmezlerse, çok yakın orta saha-defans bütünleşmesi ile sağlam bir savunma kurgusu oluşturuyorlar. Cenk sürekli çapraz koşularla arkadaşlarına alan açmaya çalıştı. Ancak o blok savunmanın arasına sızacak girişimler orta sahadan veya içe kat edecek kenar oyuncularından gelmedi. Attığımız gol ise İsveç defansının çıkarken yaptıkları hata sonucu Cenk'in güzel şutu ile geldi. Bu arada oyunu sürekli domine ettiğimiz bu yarıda Volkan Babacan, ikisi yüzde 100'lük üç kurtarış yaptı. Bu da Fatih Terim'in üstünde durması gereken bir durum.
İkinci yarıda skor dezavantajından dolayı İsveç açılınca, bu yarıda çok etkili bir ilk 15 dakika oynadık. Ama ikinci golü bulamadık. Sonra biraz yorgunluk başladı. Baskı altına girince rakibe fazla duran top şansı verdik. Senelerdir gideremediğimiz rahatsızlığımız sonucunda duran toptan beraberlik golünü de yedik. Ama sonra Cenk'in kule gibi rakip defansın arasından attığı mükemmel kafa golü ile maçı kazandık. Beşiktaş'ta çok az şans bulmasına rağmen ciddi santrfor sıkıntısı çektiğimiz dönemde Cenk'in performansı sevindiriciydi. Arda Turan'ın sezon başından beri çok fazla maç eksikliğinden sıkıntı yaşadığı da dün gece gündemdeydi. Dünkü güzel gecede beni üzen tek şey Hakan Balta'nın sakatlığıydı.
