Dün akşamki maç Beşiktaş'ın güçlenen kadrosunun lider Trabzonspor'a karşı neler yapabileceğinin cevabıydı biraz da. Ancak Beşiktaş ideal 11'iyle, Trabzonspor'un ise idealinden 7 farklı oyuncuyla maça başlaması nedeniyle bu soru karşılık bulamadı. Sezon başından beri hiç görmediğimiz bir 11 ile çıktılar sahaya. Bu rotasyon değil "Kupa benim için çok önemli değil" mesajıydı. İlk yarıda da kadro farkının yansıttığı, tamamen Beşiktaş'ın kontrolünde, Trabzon'un ise "Nasıl savunurum?" görüntüsünde olduğu bir oyun ortaya çıktı. Tamamen Beşiktaş'ın üstünlüğüyle ve 2-0'lık skorla tamamlandı ilk devre.
İkinci yarının hemen başında gelen Trabzonspor golü, en azından 30 dakika maçı çift taraflı oynanır hale getirdi. Daha sonra belki de Manisa'dan gelen beraberlik haberi oyunu iyice düşürdü. Fakat Trabzonspor'un istediği olmadı. Bordomavili takım belki kadrosunu dinlendirmiş oldu ama bunu aynı zamanda kupaya veda ederek ödediler.

SELÇUK OLMAZSA OLMAZI
Beşiktaş renkli kadrosuyla ligde olduğu gibi kupada da ilk yarıları çok etkili oynuyor. Burada öne çıkanlar da genellikle Quaresma, Simao ve Guti üçlüsü. Her ne kadar Guti dün akşam eski görüntüsünde değilse de yine zaman zaman oyunu çözmede başrol oynadı. Quaresma'nın bire birlerdeki üstünlüğü, Almeida'nın da golle tanışması Beşiktaş için dün akşamki bireysel artılardı.
Trabzonspor'un ise çok hassas bir kadrosu var. Dün akşam bunu bir kere daha gördük. Orta sahada çok fazla alternatifi yok bordomavililerin. Colman'ın; özellikle de Selçuk'un olmaması Trabzonspor'un bütün oyun yapısını değiştiriyor. İdeal kadrolarında eksikler olunca pas ve bireysel becerilere dayalı futbollarında, savunmadan hücuma geçişte büyük problemler yaşıyorlar. Dün akşam da bu çok net bir şekilde gözüktü. Selçuk o yüzden Trabzonspor'un şu anki futbol anlayışında olmazsa olmazı.
Şenol Güneş'in de ifade ettiği gibi Trabzonspor için bu sene kupa ikinci plandaydı. Artık sadece lige odaklanacaklar.