DigiTurk, naklen yayın için ödediği bedelin, bu yıl, sadece bu yıl için 100 milyon dolar indirilmesini istiyor ve yerden göğe haklı..
Çünküsenede 400 milyon dolara satın aldığı mal defolu çıktı..
Satın aldığınız bir mal defolu çıksa, siz ne yaparsınız?..
Aldığınız yere götürür geri verirsiniz.. Ya da defoya göre indirim istersiniz..
DigiTurk, indirim istiyor ve anlayış bekliyor..
Kimlerden?..
Malı defolu hale getirenlerden..
Boğazlarına kadar borç batağına saplanmış kulüpler bu talebi kabul etmiyorlar.. Tüm günah kendilerinde olduğu halde..
"Efendim ne defosu" diyemezler..
Kendi açıkladıkları rakamlar var.. Geçen sene sattıkları koltuk sayısı belli.. Bu yıl satamadıkları.. Düşüş korkunç..
Hediyelik eşya satışı yapan dükkânların da durumu ayni.. Geçen yıla göre düşüş gene korkunç..
Neden?.
Halk, defolu malı artık eskisi gibi coşku ile tüketmiyor.. Maça gitmiyor, forma almak içinden gelmiyor..
Dahası.. Televizyon önüne de oturmuyor.
Devre arasının son haftasında, Fener'le Galatasaray'ın ayni gün arka arkaya maçı vardı.. Sonra futbola ara verilecek. Araya yılbaşı falan girecek..
"Ev patlama yaşar" diye Fatoş'a tonla yemek yaptırdım.
Kaç kişi geldi bilir misiniz?..
4!.. Yazı ile dört..
Sıcacık bir ev.. Bol ve harika yemekler.. Her çeşit içki.. En kalite havana puroları ve arka arkaya iki dev maç..
Hani 100 yıllık büyük, en büyük kulüplerimizin maçı..
Dört kişi geldi.. O da lütfen.. Bana ayıp olur diye..
Fasulyeden ligi kim niye merak edip seyretsin ki..
İşte futbolun marka değeri bugün bu..
DigiTurk'un isteğini kulüpler anlamak ve işi mahkemeye bırakmamak zorundalar.. Çünkü dava onların aleyhine olur her bakımdan. Kazanmaları mümkün değil. Dava uzadıkça ödemeler de aksar..
DigiTurk defoyu ileri sürerek yayından vazgeçerse ne olur?.
Sanılan olmaz.. TRT atlamaz.. Bir defa..
Türkiye Kupası yayın hakkı 20 milyon dolara TRT'de idi. Mal defolu hale düşünce geri verdi. Şimdi 10 milyona talip yok..
İkincisi.. İstese de atlayamaz.. Çünkü yasası gereği şifreli yayın yapma hakkı yok.. Şifresiz yayın da FİFA, UEFA açısından mümkün değil..
TRT, ancak Telekom gibi bir devlet kurumu ile işbirliği yapabilir. Bu da devlet sübvansiyonu, yani halkın parası, vergisi demek. Daha dün vergilere zam yapan devletin bugün, bu kadar büyük paralarla kulüplere destek çıkması mümkün değil..
Yani.. Dönüp dolaşıp gelecekleri kürkçü dükkanı gene DigiTurk..
Kulüplerin meteliğe kurşun attıklarını biliyorum. DigiTurk'ten gelecek her dolara muhtaçlar.. Ama onları bu borç batağına sürükleyen de kendi kötü yönetimleri.. On para etmez, Avrupa'da iş bulamaz adamlara milyonlarca euro ödeyenler onlar..
İşi kötü yöneteceksin. Ölçüsüz harcamalarla borca batacaksın.. Karanlık ilişkiler içinde malın marka değerini nerdeyse sıfırlayacaksın. Sonra da tümü kendine ait günahların acısını DigiTurk'ten çıkaracaksın..
Bu ne hukuka, ne vicdana, ne de iş ahlakına sığar..
Kulüpler Birliği, bir defalık da olsa, aklı selim içinde düşünmeli ve DigiTurk'le masaya, "Akıllı Tüccar" gibi oturmalı..
Gerçek akıllı.. Uzun vadede akıllı..
Kapkaççı değil!.
