Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bu vatanda "öteki" olmak..

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için sanki iki gurup insan yaşıyor, Türkiye'de.. Onun tarafındakiler ve ötekiler.. Onun partisindekiler, onun seçtikleri, onun atadıkları, onunkiler.. Geri kalan herkes "Öteki!.."
..Ve bu ötekilere her ama her gün bir fırsat bulup yağdırıyor.. Hem de öfkeyle..
Oysa ülkenin, hem de nasıl, birliğe, beraberliğe, sevgiye, inanca ve kucaklaşmaya muhtaç olduğu günler yaşıyoruz.. Bu saydıklarım sorunları şıp diye çözmez ama şu an en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyi getirir..
Umut!..
Sayın Başbakan, Afyon'da tüm yurdu yasa, endişeye, hatta dehşete düşüren olayın ardından bir kere konuştu. Olup bitenlerle ilgili devlet adına en yetkili ağızdan açıklama yapmak amacıyla değil. Muhaliflerine ve medyaya bir kere daha yüklenmek için.
Sayın Erdoğan'a göre, ben bir PKK işbirlikçisiyim..
Suçum, "El bombası öyle elden düşerek patlamaz. Bu konu tüm boyutları ile araştırılmalı ve kamu oyunu tatmin edecek şekilde açıklanmalıdır" demek.
Bu ve benzeri konuşanlar, olayla ilgili sorular soranların tümü, Sayın Başbakana göre, bu vatanın düşmanı.. Tümü bölücü.. Tümü PKK işbirlikçisi, ajanı..
Yani olacak şey mi?.
Dünyanın hangi ülkesinde bir cephanelik patlar, 25 insan ölür de, medya konuyu merak etmez, üzerine gitmez ve sorular sormaz..
Başbakan "2 saat içinde, daha orda yangın devam ederken, nasıl olduğuna karar verdiler" diye itham ediyor bizleri..
Hayır Sayın Başbakanım,
Ne olup bittiğine iki saat içinde karar veren bir tek kişi vardı ülkemizde..
Sizin Bakanınız Veysel Eroğlu..
Cephanelikte yangın devam eder ve gün ışımadığı için insanlar içeri bile giremezken, hem de üzerine hiç vazife olmayan Orman Bakanınız "El bombası birinin elinden düşmüş patlamıştır. Bu terör eylemi, ya da sabotaj değil, kazadır. Ben kesinlikle mutmain oldum" dedi.. Sözlüklere baktık ki, mutmain, "İnanmış, içi rahatlamış, tatmin olmuş" demekmiş..
Beyefendinin nasıl "Mutmain" olduğuna şaşırıp, "El bombası öyle yere düşerek patlamaz" dedik.
Sadece el bombası da değil. Dünyanın hiç bir bombası, öyle yere düşerek, üstüne bir şey düşerse, çarparsa patlamaz. Öyle olsa bombaları depolamak mümkün olmaz, her bomba, ayrı ayrı, hassas yumurta gibi paketlenir, birbirinden çok uzak yerlerde korunmaya çalışılırdı. Bu yüzden daha hiç, ama hiç bir yetkili daha olay yerine adım atmamışken Orman Bakanı'nın tatmin olmasına takılmamak elde değildi. Takıldık ve "Düşman" olduk bu defa da..
Sayın Başbakanım,
Her ama her olayda, size oy vermeyen, sizin gibi düşünmeyen, hatta size oy verip, yüzde 90 sizi destekleyen ama kırk yılda bir, sizin ya da sizin seçtiğiniz, ya da atadığınız siyasal, ya da bürokratik ekipten birisini eleştirenleri "Öteki" görmekten, inatla ve ısrarla "Öteki Kutba" itmekten vaz geçin ne olur..
Biz medya olarak sizi eleştiriyoruz.. Siz de bizi eleştirin. Yerden göğe hakkınız var, özgürsünüz.. Ama "Düşman" demeyin.. "PKK işbirlikçisi" demeyin..
Siz Amerikan, Fransız, İngiliz, Alman, İtalyan medyalarının iktidarlar hakkında neler yazıp söylediklerini bilmiyor olamazsınız.. Türkiye'de onların onda biri yok.. Bir demokratik ülke olarak aslında zemzemle yıkanmış bir medyaya sahipsiniz..
Bizi eleştirin, en ağır dille eleştirin ama arada sırada, kendi ekibinizin yaptıklarına değinin ki, tek taraflı bakmadığınızı, adil olduğunuzu bilelim... Onlar hiç yanlış yapmıyorlar mı?.
Bugüne dek, siyasal ya da bürokratik ekibinizden bir kişiye, böyle ağır eleştiri değil, sitem düzeyinde değindiniz mi?.
Mesela ortada fol yok yumurta yokken o garip, o mantıksız ve insana açıkça "Panik içinde yapılmış havası veren" konuşmanın sahibi bakanınızı da iki satırla eleştirdiniz mi?.
Millet kan ağlarken, şehitlerin cenazesinin kalkmasını geçin, parçaları bir araya getirilip teşhis edilmemişken, vilayette plaket ve armağan teatisi yapan Genel Kurmay Başkanınız ve Afyon Valiniz için tek kelime ettiniz mi?.
Efendim birbirlerine armağan, ödül verebilirler.. Verdiler.. Tamam da bunu marifet gibi hem de o gün valiliğin resmi internet sitesine koyup millete duyurmak şart mıydı?. Kapalı kapılar ardında yapıp geçseniz o protokol alışverişinizi olmaz mıydı?.
O Genel Kurmay Başkanına, o valiye sitem dahi etmediniz Sayın Başbakanım..
Ama "El bombası elden düşerek patlamaz" dediğim için ben "Düşman", ben "PKK işbirlikçisi" oldum.. Bu Allahtan reva mıdır, Sayın Başbakanım?.
Konu bu vatan, konu bu millet olunca, sizinle ben, ayni taraftayız, Sayın Başbakanım.. Ben "Öteki" değilim.. Hiç kimse değildir.
Çünkü vatanseverlik kimsenin tekelinde değildir!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA