Cuma öğleden sonra İzmir Havaalanı'nda Ünal Müdürüm (Ersözlü, Egeli Sabah Yayın Yönetmeni, şair, yazar, dost) karşıladı beni.. İstikamet Kaya Termal Otel.. Orda kalırım her gittiğimde.. Otele gitmem, dosta giderim ya.. Muzo da (Muzaffer Tagıl) kırk yıllık dost. Kaya Termal'in Genel Müdürü..
Bunun altını çizelim bir defa..
Miken Kralı Agamemnon, Truva'ya savaşa geldiğinde, hasta askerlerini, ayak bağı olmasınlar diye, Balçova tepelerine bırakmış.. Zaferi kazandıktan sonra Yunanistan'a dönecek. Hasta askerlerini toplamaya gelmiş ki, hepsi, hepsi Herkül gibi..
"Ne oldu size?. Nasıl böyle iyileştiniz" diye sormuş.. "Burada akan sıcak sular var, onların içinde yattık sadece" demişler..
Balçova Kaplıcaları'nın adı, ordan Agamemnon.. Anadolu'da akıp giden, yüzlerce, binlerce sağlıklı sudan biri..
Buradaki köhnemiş, tükenmiş oteli, gene yakın dostlarım Burhanettin Kaya ve oğulları Burak ve Doruk kiraladılar.. Tonla para harcayıp, de luxe bir otel haline getirmekle kalmadılar, bu müthiş sağlık imkanını da boşa akıtmaktan vazgeçtiler..
Şimdi otelin altında iki kat var.. Birisi, çağımızda otellerin ayrılmaz parçası haline gelen fitness center.. Spor salonu ve spa.. Yani spor salonları, aletleri ve masajlar, sauna, buhar odaları, aklınıza ne gelirse.. Öteki Sağlık Merkezi.. Şifa Üniversitesi ile birlikte işletiliyor.. Her türlü tıbbi kontrol, analiz, ne gerekiyorsa.. Sonra uzmanlar nezaretinde, fizik tedavi ve kaplıca tedavisi, her derde deva.. Yani deyim yerindeyse bir modern su sağlığı ve gençleşme hastanesi..
Kaya'da yorgunluk kahvelerimizi içerken (45 dakika uçak yolculuğu da ne yordu ama..) ağbim Urla'dan geldi.. Ver elini Kordon..
İzmir'in şairlere, bestekarlara ilham kaynağı imbat eserken, Kordon'da güneş öyle bir batar ki, en muhteşem ressamın doğa olduğuna karar verirsiniz.. O ne renklerdir..
Vakti zamanında ağbim Tercüman İzmir temsilcisiyken onunla çalışmış bir eski gazeteci arkadaşı var, Uğur.. Çin Lokantası açmış, Kordon'un en ucunda.. ChinaTown.. Bende de Çin merakı bitmez.. Dünyanın en iyi Çinlerini bilirim.. Bir Kordon yürüyüşü keyfinden sonra, ChinaTown'a oturduk..
Enfes ki ne enfes.. Bu ülkenin en iyi Çin Lokantaları İzmir'de.. Bir de Hilton'un orda var, daha evvel yazmıştım..
Haydi istikamet Alsancak.. Benim günün purosu için vazgeçilmez yerim Cenap.. Miko.. Daracık sokak.. İki tarafa atılmış masalar.. Araçlara yasak.. İnsanlara serbest.. İzmir orada kucak kucağa oturur.. Cenap'ın da sohbetine doyum olmaz.. Kendi dahil herkese ve her şeye muhalif kafası kavga etmez, tartışır.. Kahkahalar atarsınız tartışırken.. "Büyüklerimiz de böyle tartışsa" dersiniz..
Gecenin bir yarısını bulduk, Anadolu adlı Allahın Cenneti'nin İzmir denen köşesinde..
Tatlı bir yorgunlukla yatağıma uzanmamla gözlerimin kapanması bir oldu..
Devamı var tabii.. Cennet'te iki gün anlatıyoruz, acelemiz ne?..
