"Siyasal Bilgiler Fakültesi'ndeki hocalarım alttan alta 'üç kuruş paraya tamah etmeseler" demiş Reha Muhtar kardeşim ve Mekteb-i Mülkiye'nin bu ülke üniversite tarihinin en görkemli hocalarına fena halde haksızlık etmiş..
Reha diyor ki, "Mülkiye'ye bağlı Basın Yayın Okulu'nda verdikleri derslere ek ücret alabilmek için, Basın Yayın'ı fakültenin, idari, mali ve siyasi şubelerine ilave yeni bir şube yapacaklarına ayrı 'Okul' yaptılar."
Bu hem de o tarihe geçmiş o 60'lı yıllar hocalarına çok ama çok ağır bir itham.. Hem de yanlış bilgilere dayanıyor.
Bugün ayrı fakülteye dönüşen Basın Yayın Okulu'nun kuruluşunu UNESCO sağladı. Finansmanı yaparken, şartlar da koydular.. Dediler ki, "Bugüne dek deneyler gösterdi ki, tamamen akademik Basın yayın eğitimi bir işe yaramıyor. Bu yüzden Siyasal Bilgiler'e bağlı bir okul kuralım. akademik dersleri fakülte hocaları verir. ama meslek derslerini, gerçek gazeteciler versinler. Öğrenciler uygulamayı da yaparak öğrensinler gazeteciliği.."
O zamanın bürokrasisi içinde, derslere hoca olarak gerçek gazeteci çağırma yolunda büyük kolaylık sağlıyordu yöntem. Başarabildik mi, o ayrı.. Ama Mülkiye, UNESCO'nun getirdiği koşullara uydu sadece..
Reha, o kadrodaki "tamah eden" isimleri birer birer yazarsa köşesinde, hele o devri yaşamışlar, çok iyi görürler, o "Adam"ların üç beş kuruş ek ders parasına tenezzül edip etmeyeceklerini..