Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Frangulis fiyaskosu!..

Sen İstanbul'dan kalk.. İzmir'e git.. Oradan, Efes'e taşın.. Harabelerin o taşlık, çakul çukul yollarında, bu yaşta yürümeye çalış.. Antik Tiyatro'nun binlerce yıllık taş sıralarında dayanacak arkalığın, önünde oturanın sırtına dayalı ayağını koyacak aralığın olmadan saatlerce kıvranıp, bel fıtığınla ve kramp giren bacağınla savaşmaya razı ol.. Sonra karşına böyle bir konser çıksın..
Olacak şey değil..
Bu benim gittiğim dördüncü Mario Frangulis konseri.. Daha evvel Aspendos'ta, İstanbul Açıkhava'da ve Ankara'da izlemiştim. Aspendos konserinden sonra, Mustafa Erdoğan'ın konuğu olarak, Kanyon adlı harika bir yerde bir masanın etrafında toplanmış, saatlerce kadehler tokuşturarak, sohbet etmiştik.. Harika bir tenor olduğu kadar, harika bir insan olduğunu da o gece keşfetmiş ve nasıl sevdiğimi sizlere de anlatmıştım.
Yollara da o yüzden düşmüştüm zaten..
Ama bu son Frangulis beni çok şaşırttı..
İlk bölümde hiç zorlamadığı sesiyle (Rahatsız olduğunu söylediler), ünlü napolitenler ve müzikallerden seçmelerle gene de seyirciyi mutlu etti. Operadaki Hayalet'ten söylediği Music of the Night'te seyirciyi aldı götürdü. Soprano Aytül Büyüksaraç'la, Cole Porter'ın Son in Love düeti harikaydı..
Ama ikinci bölümde, uluslararası tenor gitti, yerine, tamamen siyasal davranan bir Frangulis geldi. Bitmez tükenmez Rumca konuşmalar ve bitmez tükenmez Rum şarkıları.. Yunan müziği, dünyanın en coşturan müziklerinden biridir. Yerinizde oturamaz, kalkar oynarsınız. Bizim halk da Yunan Müziğini ve danslarını çok sever. Zorba'da İrek Muhammedov Bodrum'da 55, Ankara'da 35 dakika "Bis" yapmıştı. Yazmıştım. Ama Frangulis öyle ağır parçalar seçmiş ki, uyutmak için sanki.. Arabın Yalellisi derler ya, öyle.. Birbiri ardına.. Bir türlü bitmiyor.. Aytül geldi sahneye, Selman Ada/ Ali Baba Kırk Haramiler'den bir arya söyledi..
"Madem milleti uyutmak istiyorsun, yardımcı olayım" der gibi..
"Uyusun da büyüsün ninni..
Tıpış tıpış yürüsün ninni.."
Şaka bir yana.. Konseri kurtaran bizim sopranomuz Aytül Büyüksaraç ve İzmir Devlet Opera ve Balesi orkestrası oldu.
Finalde çaldıkları enstrümental Zorba'nın Dansı, Efes'i dolduranları, daldıkları Frangulis uykusundan uyandırdı. Dakikalarca alkışlandılar.

***

Kendi kendime her defasında söz veriyorum.. "İsme bakıp, konsere gitme kararı verme. Önce programı gör" diye.. Ama gene de kendimi kandırıyorum..
Bu Joan Baez, Jose Carreras ve Zubin Mehta'lı Viyana Flamoni'den sonra yediğim dördüncü büyük kazık!..
Bana müstahak..
Organizatörlere bir daha rica ediyorum.. Programı görmeden, anlaşmaya imza atmayın!.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA