Bu gözlerini yummuş, bu sanata, bu gençlere sırtını dönmüş medyamıza inat, ayakta durduğum sürece ben gideceğim, ben yazacağım, ta ki biri utanana, ta ki biri "Gazeteci" olduğunu hatırlayana dek..
Boğaziçi'nde benim sevgili üniversitemde, mabedim Albert Long Hall'da da, "Geleceğin Işıkları" vardı, çarşamba gecesi..
Kime teşekkür etsem..
Bu geceleri düzenleyen Evin Hocama mı?. Bu gençleri izleyen, verdikleri, buldukları burslarla hızla gelişmelerini sağlayan "Dünya Sahnelerinde Genç Yetenekler Projesi" ile Süher, Güher Pekineller'e mi?.
Onursal Başkan Gürer Aykal'ın yolundaki Müzikle Yaşayan Gençlik Derneği ve artık yaşamını ona ayıran, Yankı günlerindeki Yazı Müdürüm Şefik Kahramankaptan'a mı?. Ankara Gençlik Senfoni Orkestrasını kuran gene Gürer Aykal'ın öğrencisi genç şef Orhun Orhan'a mı?.
Önce Doğa Altınok'u dinledik kemanıyla.. Enfes bir Bach seslendirdi.. Tolga Altınay (O da genç) yönetimindeki Ankara Gençlik Senfoni Oda Orkestrası eşliğinde.. 16 yaşındaki Doğa, 12 yaşındayken, bir başka teşekkür borçlu olduğum Andante dergisinin geleneksel Donizetti yarışmasında "Yılın Çıkış Yapan Sanatçısı" seçilmişti. Ödül gecesinde dinlemiştim. Daha ne ödüller kazanmış, yurt içinde dışında.. Halen Viyana'da Amadeus Uluslararası Nobel Müzik Yetenekleri Okulu'nda öğrenimini sürdürüyor.
Ardından piyanoda Can Çakmur..19 yaşına gelmiş, daha çocukken izlemeye başladığım bu dünya şirini delikanlı.. Bir Mozart çaldı ki.. Can, dünya starı olmuş bile.. Ama eğitimi hala devam ediyor. Almanya'da.. Tüpraş desteğinde. Teşekkürler, Tüpraş..
İkinci yarıda neden seçilip programa konduğunu anlamadığım, Viyana Senfoni Salonunda bile on yılda bir hatır için çalınan bir gereksiz parça çalan sekstet/ altılı'dan sonra, Şef Fazlı Orhun Orhon geçti, orkestranın başına Nefesli Çalgılar İçin Senfoni Konsertant'ı (Mozart) yönetmek üzere..
Nefesli çalgılar da Demre Erdem (Obua), Ömer Berk Taraklı (Klarnet), Altay Bağcı (Korno), Bufe Muratal (Fagot)..
Salon nasıl canlandı yeniden.. Nasıl coştu..
Alkışlar.. Alkışlar.. Alkışlar!..