Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Ruhsuzluk formalarla başladı, Hocam!..

Bütün Türkiye gibi, bütün dünya da günlerdir Ronaldo'yu konuşuyor..
Sakatlığının ciddi olduğunu hissettiği an, yattığı yerde ağlamaya başlamıştı, daha sekizinci dakikada.. 25'inci dakikada oyundan alınırken gene ağlıyordu..
Maçın son 10 dakikasını sakat ve bantlı ayağına rağmen saha kenarında takımın koçu gibi koşarak, arkadaşlarına taktikler vererek geçirirken de ağlıyordu..
Maç bittiği, Portekiz kupayı kazandığı anda hele hüngür hüngür ağlıyordu..
Şimdi Fatih Hocama sorayım..
Fransa'ya götürdüğün 23 adam içinde bu ruha sahip tek kişi gördün mü?. Ekran başındaki milyonlar gördü mü?.
Bizim gördüğümüz bir "Ruhsuzlar Ordusu" oldu..
Bir İngiliz gazetesi, büyük iddia ile gidip, tırıs tırıs dönen milli takımları için "3 aslan (İngiliz Milli Forması'nın sağında üç aslan simgesi vardır) gittiler, 23 eşek döndüler" diye başlık atmıştı.
Biz Fransa'ya bir "Ayyıldız" gönderdik.
23 ne döndü, sen söyle?.
Peki kimdi bu ruhsuzluğun sorumlusu?.
Takımın her şeyinde tek yetkili sendin Hocam.. O zaman tek sorumlu da sensin Hocam..
Yanında fikrini söyleyecek yardımcın da yoktu, tavsiyelerde bulunacak uzman da.. Dün yazdım. Ekip kurmadığın için tüm sorumluluğu yüklenmek, tüm yetkileri elinde toplamak, senin tercihindi.
Tek Adam'ın yanlışları o "Ruhsuz" formaları kabul etmekle başladı..
Bu ülkede kulüpçülüğün nerelere vardığını en iyi bilensin Hocam..
Bu yüzden İstanbul'da Fener'in, Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın sahalarında maç oynayamaz hale geldik. Mustafa Bursa'ya, sen Konya'ya niye taşıdın takımı..
Bu bölünmüşlüğü ortadan kaldıracak tek şey, bu takımın 100 seneden beri giydiği, adeta bayrakla özdeşleştirdiği Milli Formaydı..
Sponsor firmalar, her sene yeni formalar üretebilmek için durmadan forma, hatta renk değiştirirler.. Bu, o formaları satan kulüplerin de işine gelir..
Ama Milli Forma olunca, konu, tribünlere yeni tişörtler kakalamak amaç olur mu?.
Göğse sarılı bayrağı kaldırdılar..
Hatta "Kırmızı Beyaz"ı kaldırdılar ki, o tribünler "Kırmızı.. Beyaz.. En büyük.. Türkiye" diye bağırırdı.
Nerden çıktığı belli olmayan turkuaz ne zaman "Milli" rengimiz oldu Hocam?.
Peki o "Beyaz"ın yerini alan siyah neyin nesi?. Türk Milli Takımı nasıl kırmızı siyah olur?. Ya da turkuaz?.
O formaları sadece "Federasyon" beğendi.. Ben eleştirince, gazetelere haber yazdırıp, şecaat arzederken suçunu itiraf etti.. "150 bin yeni forma sattık" diye.. 150 bin formaya Türkiye'yi sattıklarını düşünmeden..
Göğse bayrak sarılı eski formalar evde kalınca, "Ruh" da evde kaldı..
Ne tribünlerde "Biz" ruhu kaldı, ne de takımda.. Çünkü onları yüz yıldır birleştiren "Bayrak" forma çöpe atılmıştı..
Fatih Terim gibi bir futbol kurdu, bir dünya çapında adamın bu korkunç forma değişikliğinin etkilerini zerre düşünmemesi, dikkate bile almamasına çok şaşırdım..
Milli olmayan formalar, tribünleri darmadağın etti Hocam.. Geleneksel forma olmayınca, kulüpçüler bir türlü "Biz" olamadılar. Takımın benimsenmemesinde, ilk arızda en ağır şekilde protesto edilmesinde, yuhalanmasında baş rolü oynadı "Biz" olamayış..
Ortada bayrak, ortada ayyıldız, ortada kırmızı beyaz olmayınca, herkes içindeki irini daha ilk arızada kusmaya başladı..
Bu dediklerimi, bir sosyal psikoloji uzmanı ile konuş Hocam.. Sor bilim adamına "Hıncal haklı mı?.
Forma bu kadar önemli mi" de bakalım, ne cevap alacaksın?.
Takımdaki ruhsuzluğun sebebi sadece forma değildi tabii..
O da yarın!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA