Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bu defa da Haftanın Notları..

"Bayram Haftası'ndan karmakarışık notlar" yazmak hoşuma gitti. "Yazmalıyım" diye not alıp da yazamadığım konulara kısa kısa değinip, not defterini temizlemem, size de, sıkılmaya vakit kalmadan, kısa kısa okuma fırsatı veriyordur.
"O zaman" dedim, "Pazar günlerini buna ayıralım.. Aldığımız, yazılmalı dediğimiz notları elden geçirelim.."

***
Gökhan Gönül, bu ülkede en sevdiğim futbolculardan biriydi..
Fenerbahçe'de, Lefter, Can ekolünün devamı olarak görürdüm onu.. Takımı için canını dişine takar, ama sportmenliği elden bırakmazdı.
Nefret lafları etmezdi. Bu ülkenin en iyi hücum beki olması da cabasıydı ki, günümüz futbolunda bu iki yönlü oyun çok önemli.
Aziz Yıldırım onun da kıymetini bilmedi.
Neyin kıymetini bildi ki?. Fenerbahçe'de kendisinden fazla ilgi çeken herkesi kıskanıp temizlediği malum. Gökhan, geçen sezonun kurbanı seçildi.
Gitme durumu doğdu, ama Gökhan bu süreci iyi yönetemedi. Beşiktaş'la ilişkiyi uzattıkça uzattı.. "Gittim, gitmedim" dedikoduları arasında hem Fener, hem Beşiktaş camiasında kredi yitirdi. Şimdi artık Beşiktaşlı.. Karar da, seçim de doğru, ama yolu yanlış yürüdüğü kesin.. Düzeltmesi zaman alacak.
Dikkatli ve sabırlı olmalı..
İsmail Köybaşı'nın Fener'e gidişi ise, hem giderek Aziz'leşen Fikret Orman'ın büyük hatası, hem de Köybaşı'nın..
Beşiktaş'ın şampiyon takımı dağılıyor nerdeyse.. O ayrı.. Ama Köybaşı, Gökhan'ı bile harcayan Fener'i, hem de Hasan Ali gibi bir müthiş sol beki olan Fener'i seçip, yedekliği göze almamalıydı.
***
Sibel Can, Kıbrıs'ta program yapacağı otelde, oriental Didem'i kadrodan çıkartmış. "Ben dansöz istemem" demiş..
İnanamadım.. Ama Sema Denker yazdıysa doğrudur..
Sibel Can, sahneye hem de nasıl izbe bir pavyonda dansöz olarak başladı, 80'li yıllarda..
Keşfeden Egemen Bostancı'ydı. Sonra Sacit Aslan farkına vardı.. Onun Kadıköy'deki küçük ve şirin kulübü ilk ciddi çıkışı oldu. Maksim'e ordan transfer oldu. Orda Muazzez Abacı ve Nükhet Duru ile çalışırken hayatının şansını yakaladı. Muazzez ve Nükhet, ondaki sesi keşfettiler.. "Bize rakip olur" falan demediler. Elinden tuttular. Desteklediler, şarkıcı olmasını sağladılar..
Şimdi Sibel bunların hepsini unutup, Didem'i işten attırıyorsa..
***
Amerika'da beyaz polisin iki zenci genci öldürmesiyle başlayan protestolar hala devam ediyor, hem de ülkeye yayılarak..
Başkan Obama'nın evi, Beyaz Saray önünde dolaşan sessiz protestocuların elindeki bir pankartın resmini kesip arşivime koydum..
"No justice No Peace" yazıyor üzerinde.. Yani..
"Adalet yoksa, barış da yok!.." Üzerinde çok düşünmemiz gerek!..
Adaletimize çöreklenmiş Paralel Yapı ülkemizi Ergenekon, Balyoz diye nerelere getirdi?. Bu yapı tertemiz oldu mu?.
Hayır!..
O zaman?..
***
Ayşe Begüm!..
Kim bu kız?. Bugün bile bilen varsa şaşarım..
Ayşe 15 yaşında.. Ve de Dünya Şampiyonu..
Aerobik Jimnastik Dünya Şampiyonu.. Akhisar'da yaşayan orta halli bir ailenin kızı. İlçede, futbol stadı yok, salon ne gezer.. Her gün Manisa'ya gidiyor, hocası Gürkan Er'le çalışmak için..
Kendi Türk.. Hocası Türk.. Yetiştiği yer Türkiye.. Nelere umut, nelere ilham olur, iyi düşünün..
Roman yazılır.. Filmi çekilir.. Öyle efsane..
Bizde spor haberi bile olmuyor.. Şampiyonluktan 15 gün sonra, Cumhurbaşkanı arayıp kutlamasa, benim muhteşem (!) medyamın haberi bile olmayacak..
İki satır yazdı spor sayfaları, onu da.. Laf ola, torba dola.. O kadar..
Devşirmelere manşetten saldıran palavra ırkçılar!.. İşte halis Türk kızı?. Onu niye hâlâ görmezden geliyorsunuz peki?.
Bir çok güzel röportaj çıktı..Nerde bilir misiniz?. Vatan Pazar ekinde..
***
Türkan Şoray "Bugün olsa Türkan Şoray kanunları törpülenirdi" demiş.. Nasıl geç kalmış bir söz..
Bir defa Türkan Şoray değil, Rüçhan Adlı kanunlarıydı onlar ve benim tonla Türkan Şoray filmini izlememe engel olmuştu. Çünkü yasalar, filmi doğallıktan çıkarıyor, sahte yapıyordu..
Yıllarca kavuşmak için mücadele ediyorlar.
Sonra aralarında 50 metre karşılaşıyorlar..
Birbirlerine koşuyorlar ve yanaklarını birbirlerine sürüyorlar.. Böyle aşk filmi olur mu?.
Giderek tüm iyi (!) kızlar, Türkanlaştı, Yeşilçam'da..
Türkan'la bir Abant hafta sonunda tanıştık.
Nasıl harika bir insandı. Çok sevdim.. Ama o yasalara öfkem hâlâ sürüyor.. Yeşilçam'da yarattığı "Sahte Kadın" tipinden dolayı..
Türkan'ı, Türkan gibi izlediğim ve hâlâ unutmadığım film, Necati Cumalı'nın eserinden, Atıf Yılmaz'ın çektiği Mine idi.. Cihan Ünal'la oynamıştı Türkan ve Kerim Afşar ve Hümeyra gibi iki muhteşem sanatçı daha vardı.. Ama Mine'yi unutulmaz yapan, Türkan'ın ilk defa o filmde "Kadın" gibi oynamasıydı.
***
Atilla Atasoy.. 70 sonları, 80 başlarının ünlü şarkıcısı.. Meğer çağdaş Evliya Çelebi imiş..
Akşam'da okudum.. Beş kıtada 150'den fazla ülke gezmiş, bugüne dek.. Gezginlik merakı 4.5 yaşında başlamış. Bahçede oynarken bir karıncanın peşine takılmış, "Nereye gidiyor" diye..
Akşam bulmuş ailesi..
Sil Baştan günleri aklıma geldi.. TRT yapımcılarından Yılmaz Tekin Onay'ın icadı bir aile yarışma programıydı Sil Baştan!.. Ben sunuyordum..
O sıralar Eczacılık Fakültesi'nde okuyan bir genci, yardımcı olarak bulmuş getirmişti bana, Yılmaz.. Nasıl üşenmez, nasıl her yere koşar, nasıl her sorunu çözerdi..
Atilla Atasoy'du işte o delikanlı.. Sonra şöhreti beni geçti, şarkıcı olunca.. Sonra da kayboldu..
Meğer durmadan dünyayı turalarmış..
Yolun düşerse, bana da uğra Atilla.. O günleri yad ederiz!..
***
Geçen hafta bugün, çok eleştirdiğim, bizim gurubun İzmir gazetesi Yeni Asır, birinci sayfasıyla gözlerimi yaşarttı.
"Sen rahat uyu devrem" diye bir manşet.. Bir savaş helikopteri önünde duran bir üsteğmen pilot resmi ile..
Pilot Gürcun Ulucan.. 2008'de PKK düşürmüş helikopterini ve şehit olmuş, üsteğmenim..
..Ve şehit üsteğmenin arkadaşları, 8 yıl sonra, Efes 2016 Tatbikatı için İzmir'de toplandıklarında, Babası Özcan Ulucan'ı aramış "Evdeyseniz size geleceğiz" demişler..
Gelmişler de.. Evin telefonu çalmış.. "Biz geldik, pencereden bakar mısınız" demişler. Koşmuş aile pencereye..
Sekiz helikopter evin hemen üstünde dönerek uçuyor.. Özel Selam Uçuşu bu..
Şu anda yazarken gözyaşlarımı tutamıyorum ben.. Bir de Baba Ulucan'ı, tüm aileyi, tüm mahalleyi düşünün, ne haldeydiler o an?...
Şebnem Bursalı kardeşim manşetin üzerine şu üst başlığı kondurmuş..
"Bu vatanı işte bu yüzden bölemediler...
Asla da bölemeyecekler!.."

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA