Biz "Aziz Yıldırım'dan nihayet kurtuluyoruz galiba" umuduna girerken, yeni bir Aziz özentisi ortaya çıktı.. Fikret Orman.. Ona "Beşiktaş Başkanı" demeye dilim varmıyor, Süleyman Ağabeye ve Çarşı'ya ayıp olur diye..
Aziz, hem de bir UEFA maçında stat kapılarını, kendisini eleştiren bir gazeteye kapatmamış mıydı?. Yayıncı kuruluşu yola getirmek için tribünde ana kamerayı koyacak yeri, yok etmemiş miydi?. Lig TV'nin Maraton adlı programını tek başına efsane yapan, gerçek bir TV yıldızı (İsterseniz nefret edin ama gerçek bu) Erman Toroğlu'nu kovdurup, bugünkü izlenmez, Fenerli yayının temellerini atmamış mıydı?.
Şimdi Orman Efendi "Foto Maç kadrosu Beşiktaş Tesislerine giremez" buyurmuş. Anayasa ile teminat altına alınmış "Halkın haber alma hakkı"na ihanet pahasına..
Biri kalkar Beşiktaş'ı karıştıracak, üzecek, rencide edecek bir "Düzmece Haber" yapar. Bir basın toplantısı yapar, teşhir edersin. Basın Konseyi'ne, Türkiye Spor Yazarları Derneği'ne şikayet edersin. Onlardan netice çıkmaz mı?. Mahkemeye verirsin.
Beşiktaş Yönetim Kurulu'nu toplar, o düzmece haberi yapan hakkında "Karar" istersin..
Bunların hiçbirini yapma, tek başına tüm Foto Maç ailesine ceza kes.. Yazarlar dahil..
Habere değil, yoruma ceza, bunu herkes biliyor.. Herkesin bir hakemin maçı nasıl Trabzon'dan alıp sana verdiğini bildiği gibi..
Kalkavan soyadlı zatın (Bu soyadı sana bir şey hatırlatıyor mu, Bay Orman?.) Atiba'nın Trabzon santrforuna yağlı güreş oyunu "Elense/Tırpan" ile indirme hareketine gözlerini kapayıp, size nasıl penaltı verdiğini gördük bir. Quaresma'ya nasıl kırmızı göstermediğini gördük, iki.. (Federasyon kukla değil de federasyon olsa, Q7 tedbirli olarak ceza heyetine sevk edilirdi ki, bir daha kimse bir meslektaşının futbol hayatına kast etmesin..) Oğuzhan ve Adriano, ikişer sarıdan giderlerdi, bu da üç!.
Haksız olabilirim.. Ama bu sadece benim değil, çoğunluğun görüşü.. Hadi ceza ver bakalım!.
Orman Bey, kulüp içinde sıkıntıya düştünüz galiba?. Başkanlığı kaybetme korkusu mu bastı, hayırdır?. Bu son zamanlardaki garip eylem ve söylemleriniz dışa değil, içe dönük çünkü..
