Şakalar bitti ve ciddiler başladı ve çarşamba gecesi iki Şampiyonlar Ligi takımımız Galatasaray ve Başakşehir'i sezonun ilk resmi maçlarında izledik.
Durum, tatsız!.
Şampiyon adayları buysa, Digiturk/Bein, naklen yayın için verdiği 410 milyon doları zor çıkarır..
Galatasaray - Akhisar Süper Kupa final maçının son dakikaları oynanıyor. 1-0 mağlup Akhisar bastırıyor, pozisyonlara giriyor, kaçırıyor.
Yani "Nefes kesen bir kupa finali" öyle mi?.
Hayır.. Ekran başında zaten bir avuç kişiyiz. Yanımda Muzaffer (Yıldırım) ve Cengiz (Özdemir) yoklara karıştıktan sonra gurubun tek Fenerlisi Can var. Yaso'nun eşi..
O bile "Aman atamasınlar" diyor. Ortak korkumuz, maçın uzaması ve bu tatsızlığa bir yarım saat daha tahammül zorunda kalmamız..
Anlayın!. Sezon daha başı ve ilk heyecan günlerindeki halimiz bu!.

*** İlk ciddi ve resmi maçını bir ikinci lig takımı önünde yapan Galatasaray'ın futbol mutbol oynadığı yok..
Savunma delik deşik.. Akhisar'ın bir santrforu olsa rahatça dörtlerdi şampiyonu..
Orta saha hiç yok..
Seri'den hiçbir ışık alamadım. Ayni yerde oynayan Ömer Bayram çok ama çok daha etkiliydi.
Selçuk ruhunu kaybetmiş.
Futbolu artık istatistiklere oynuyor. Fatih Hocası'na kendini beğendirecek ya.. İlle de garantili pas. Yahu oyun kurucu bu kadar pasif oynar mı?. Selçuk en yaratıcı futbolcuydu. Riski göze almak gerek yaratıcı olmak için. Şimdi "Sıfır Risk"le oynuyor. O zaman takıma katkısı da sıfır.
Belhanda, süper bir gol attı. Tamam..
Peki onun dışında?. Hele top rakipte iken oyunda var mı?. Ve gene hakem sayesinde ikinci sarıyı görmedi.
Forvet!.
Santrfor hala yok. Falcao gelmezse, yandı gülüm keten helva.. Tek ümit, Kaf Dağı'nın ardında.. Diagne'yi, Kasımpaşalı Diagne'yi kazanmak..
Mariano'nun sağdan önündeki açıkla ikili bindirmeleri bitmiş. Jimmy Durmaz'la zerre uyuşamadılar.
Solda aynen, Nagatoma yalnızları oynadı. Nerde o baş döndüren kanat akınları, nerde bu ölü, şaşkın futbol..
Hücum gücü tamamen bireysel yeteneklere kalmış.. Adem Büyük bilmem nerden çakacak da, Belhanda üç kişi arasından sıyrılıp vuracak da..
Ölme eşeğim ölme..
Size bir şey diyeyim mi?. Galatasaray lig sezonunu da bu defa ikinci ligden gelen rakiple açıyor. Denizlispor'la oynayacaklar. Söyleyeyim.. İşleri zor. Çok zor!. *** Başakşehir, Şampiyon Ligi İkinci Eleme Turu'nda, hem de kendi sahasında Olimpiyakos'a yenildi.
Yunanlılar öyle ahım şahım bir takım değil. Geçen yılın Başakşehir'i süpürür atardı. Rizespor'un başında, benim için "Yılın En İyi Teknik Direktörü" idi Okan Buruk.
Başakşehir'de daha çok yeni. Üstelik yeni de bir futbol oynatıyor, Abdullah Avcı'nın takımına..
Eski Başakşehir 4-3-3 oynar ve sağlam savunması ve harika kanat akınlarıyla işi bitirdi. O savunmanın iki dev stoperinden biri satıldı. Biri sakat. Yerleri hala boş. Ülkenin en iyi ön liberosu Mahmut Tekdemir de sakat sakat oynuyor. Çünkü yeri boş.
Sağda Caiçara ve Visca, solda Clichy ve Elia atakları rakip savunmaları çözer, orta önde Adebayor ve arkasında Mossoro işi bitirlerdi.
Orta sahanın göbeğinde de Emre Belezoğlu gibi bir ustalar ustası vardı.
Okan Hoca'nın 4-4-2 oyun tarzı, o müthiş ikili kanat akınlarını bitirmiş. Sol kanat yok olmuş. sadece sağdan yengeç gibi geliyorlar.. İleri ikilinin ikisi de santrfor değil.. O zaman Demba Ba, niye kenarda oturuyor, hem de çift santrforlu oyunda..
Robinho kayıp.. Sol kanat güya ama, yeri ora değil, ortalarda gezip duruyor. Top gelirse vuracak. Onu da vurmuyor. Pısırık, ölü, yok Robinho.
Elia sola girince, hücumlar hücuma benzer oldu.
Salı rövanşında Başakşehir Olimpiyakos'u yenebilir ve eleyebilir..
İş Okan Hoca'da..
Sahaya hayalinde kurduğu Başakşehir'i değil, bugünkü malzeme ile en iyiyi yapacak 11'i, bu takımın yıllardan beri alıştığı futbolla çıkarmalı.
Yeni Başakşehir'i ligde kurmaya başlar. Vakti çok.
Şampiyonlar Ligi'nde süresi ise sadece 1, tek bir maç..
O zaman hocam?.