Lig öncesi Beşiktaş için düşündüğüm tehlike 3. haftada şekillendi. İyi bir kadronun başında kariyerli bir teknik direktör varken, neden bir tehlike sezdim? Real Madrid'de görev yapmakla Beşiktaş'ta yapmak arasında ciddi farklar vardır. Del Bosque ülkemizin şartlarını ve futbolcuların özelliklerini bilmiyordu. Kafasındaki sistemin mümkün olduğunca çabuk oturması için öncelikle kadro teşkilinde doğru tercihler gerekiyordu. Ama Del Bosque taşları yanlış yerlere koydu. Ayrıca üçlü defansa alışmış futbolcularla, dörtlü defansa dönmek doğal olarak riskler taşıyacaktı.
Yeni transferlerle birlikte takım yeni bir oluşum içindeyken gelişecek saha içi rahatsızlıkları alışılmamış dörtlü savunma uygulaması için büyük handikaptı. Bütün bunların yanında İnönü Stadı onarımda olduğundan arka arkaya deplasman maçları vardı. Hem de fikstür sürprizi güçlü takımlarla.. İşte düşündüğüm bu tehlikeler gündeme gelip üç karşılaşmada 7 puan kaybedilince Beşiktaş ve Del Bosque çok erken zora girdiler. İspanyol hocaya sezon öncesi sınırsız güvenenler hemen çark edip baskıya başlayacaklar. Yine beklendiği gibi Sergen gündeme gelecek. İyi ki Del Bosque Denizli'de Sergen'e bir devre şans tanıdı. Yoksa bugün yanmıştı. Bence G.Antepspor maçı dönüm noktası olacak. Eğer burdan da üç puan çıkmazsa işler karışır.
Bir paragraf da Ahmed Hassan için açmak istiyorum. Geçen sezon herkesin aksine Lucescu'ya hak vermiştim. Çünkü çabukluğuna ve golcülüğüne rağmen Ahmed Hassan belli sisteme uyum sağlayacak büyük takım oyuncusu değildi. Lucescu'nun kendisine ilk 11'de şans vermemesi doğruydu. Bu sezon üç maçta da direkt oynadı, performansı ortada.