Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER ÜRÜNDÜL

Yüksek toplara önlem şart

Dünya Kupası grup elemeleri öncesi ciddi endişelerim vardı. Bilhassa Denizli'deki son hazırlık maçımız bu endişelerimi daha da arttırdı.
Teknik direktör Ersun Yanal bugüne kadar çalıştırdığı kulüp takımlarında riskli futbolu kendisine ilke edindi. Milli takımda da aynı anlayışa devam ediyor. Bugün dünyada kollektif yapısı oturmuş güçlü takımlar bile riskli anlayışta istenilen savunma güvencesini oluşturamıyorlar. Son Avrupa Şampiyonası'nda Hollanda örneği gibi. Bizim zaten belli bir ekolümüz yok, kollektif uyumumuz yetersiz. Bu yüzden Ersun Yanal'ın düşündüğü ofansif uygulamayı ve çok forveti kaldıramayız.
Gürcistan karşısında takım tertibi yanlıştı. Günümüz futbolunda gereken kısa bölümler hariç çok forvet fayda değil, zarar getirir. Hele hele dört forvette karar kılıp da Nihat'ı kulübüde tutmanın hiçbir mantıklı tarafı yok. Nihat, çeşitli özellikleri bir tarafa tam bir duran top ustası. Kapanacak, savunma yapacak rakip karşısında duran topların çok önemli olduğu da bilinen bir gerçek. Ayrıca ön libero çok önemli bir görev yeri. Ama ön libero Emre'nin de, Okan'ın da yapılarına uygun değil. İşte böyle bir şablonda Trabzon'da ilk yarıda etkili olamadık. Olumlu pas organizasyonu kurabileceğimiz bir saha içi düzenimiz yoktu, skoru da değiştiremedik.
Ersun Yanal'ın ikinci yarıya Nihat'la başlaması gerekirdi, yapmadı. Hasan kırmızı kart gördükten sonra hemen 2 değişikliğe gitmeliydi, gitmedi. Gökdeniz ve Hüseyin'i oyuna aldığı dakikaya kadar geçen zamanda sezon başı zaten fizik açıdan tam hazır olmayan oyuncular, başta Emre olmak üzere yıprandılar. Hakan Şükür'ün çıkması da yanlıştı. Ersun Yanal'ın risk alan rakip karşısında Nihat'tan faydalanmak istemesi doğruydu ama başka bir tercih yapması lazımdı. Çünkü kısa boylu takımımızda kalemize gelecek duran toplarda Hakan'a ihtiyaç vardı.
Milli takımımız da, kulüp takımlarımızı da saha içinde en büyük sıkıntıya sokan etken kalemize gelen duran toplar. 18 içinde adam paylaşmayı ve pozisyon almayı bilmiyoruz. Ayrıca boş ortalamamız da çok düşük. Gürcistan gibi zayıf bir ekip dahi bu rahatsızlığımızdan faydalandı. İlk yarıda 2 duran toptan 2 net pozisyon yakaladılar. Son dakikalarda da cepheden gelen yüksek topta resim çektirir gibi gol attılar. Trabzon-D.Kiev maçı da bu konuda canlı bir örnek. Trabzonspor deplasmanda elde ettiği çok büyük bir avantajı yediği 2 kolay duran top golüyle evinde değerlendiremedi. Tabii bu ciddi soruna Ersun Yanal'ın çözüm getirmesi mümkün değil.
Yarın gece Atina'da çok zor bir deplasmana çıkıyoruz. 2 ülke arasındaki rekabeti de düşünürsek tansiyonu yüksek bir mücadele olacak. Yunanistan Avrupa Şampiyonluğu rehavetini üstünden atamadı.
Arnavutluk yenilgisi de kendilerini mutlaka tedirgin etti.
Milli takımımız bu maça iyi motive olup savaşacaktır. Ama Ersun Yanal'ın takım tertibi ve taktik planı çok önemli kalabalık orta saha ile rakibi bozmalıyız. Yüksek toplardaki rahatsızlığımızı en aza indirecek konsantrasyonu sağlamalıyız. Oyunu tutabildiğimiz sürece şartlar lehimize gelişir. Çünkü Yunanistan için en büyük tehlike riski artırmaktır. Bu şartlarda en büyük silahları takım savunmalarındaki garanti arızaya uğrar. Bakalım zoru başarabilecek miyiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA