Son günlerde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu her konuşmasında Sayıştay'ın kurumlara ilişkin performans raporlarını inceleyemediklerinden yakınıyor. Ve devlet harcama, gelir ve mallarının yönetiminde şeffaflığın olmadığını söylüyor. Oysa aynı Kılıçdaroğlu'nun bu ülkeye şeffaflığı getirecek yeni Ticaret Kanununu tam uygulamaya girmeden değiştirten kişi olduğunu hemen hatırlatalım. Çünkü Prof. Dr. Ünal Tekinalp'in hazırladığı yeni ticaret yasası Temmuz 2012'te yürürlüğe girmeden değiştirildi. Bu değişikliklerle sermaye şirketlerine getirilen denetim ve şeffaflık ortadan kalktı. Oysa Tekinalp'in yasası CHP'nin istekleri doğrultusunda değiştirilmeseydi şirketlerle birlikte devlet de şeffaflaşacaktı. Niçin devlet şeffaflaşacaktı? Çünkü yeni ticaret yasasına göre bütün şirketler bağımsız denetimden geçmiş ayrıntılı bilançolarını internet sitelerinde yayınlayacaklardı. Böylece hangi şirketin devletten ne kadar ihale aldığı, ne kadar teşvik aldığı, hangi bankalardan kredi kullandığı ve bütün bunları alırken devlete ne kadar vergi ödediği görülecekti.
Yine dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan sermaye şirketinden ortakların para çekme uygulamasını CHP yeniden yasaya koydurttu. Böylece hortumun yolu yeniden açıldı. Bu arada "Peki CHP tek başına mı değiştirtti ticaret yasasını?" sorusunu sorabilirsiniz. Cevaplayalım hemen; CHP'li Öztrak,18 haziran 2012 tarihli Dünya gazetesinde, verdikleri değişiklik teklifini övünerek anlattı. Yani yolu CHP açtı. Ve yeminli mali müşavir üçlüsü; Kılıçdaroğlu, CHP grup başkan vekili Hamzaçebi ve AK Parti grup başkan vekili Canikli el birliğiyle değişiklikleri bir gecede TBMM'den geçirttiler. Hatta şirketlerin denetim maddesini değiştirtip yeminli olmayan mali müşavirlerin denetim yetkisini ellerinden aldılar. Fakat bu köşede bu tuhaf değişikliği açıklayınca mecbur kalıp ilgili maddeyi yeniden düzenlediler. Ama hâlâ denetim yok.
Gelelim Kılıçdaroğlu'nun diğer marifetine... Hatırlayacaksınız terörizmin finansmanının önlenmesine dair sözleşmenin ve BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarının uygulanması ile malvarlığının dondurulmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen 7.2.2013 tarih ve 6415 sayılı yasanın çıkarılmaması için CHP epeyce uğraştı. O halde hem ticaret kanunu hem de terörün finansmanının önlenmesi yasalarında tavrı Kılıçdaroğlu'nun aslında şeffaflıktan yana olmadığını bize gösteriyor. Anlayacağınız, şirketlerin şeffaflığına karşı çık, terörizmin finansmanını önleyen yasanın çıkartılmasını engelle, sonra Sayıştay'ın "bazı kuruluşlarda performans raporları gelmedi" gürültüsüyle dikkat çekmeye çalış. Kaldı ki, kesin hesap kanun tasarısı ekinde, Sayıştay, genel mizan ve ekleriyle genel uygunluk bildirimini TBMM'ye verdi. Bir de unutmadan belirtelim, SGK performans raporunda Kılıçdaroğlu'nun başlattığı 38-42 yaş erken emekliliğinin Türkiye bütçelerine ve ekonomisine getirdiği ve getireceği maliyetler hesaplanıp ortaya çıkartılmalı.
