Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÜLEYMAN YAŞAR

2013'ün en önemli olayı neydi?

Hatırlayacaksınız beş yıl önce Lehman Brothers yatırım bankasının batışının ardından İstanbul sermayesi sanki bu banka Türkiye'de batmış gibi büyük gürültü çıkarttı. Hatta Türkiye'de bir büyük banka Ekim 2008'de 2.700 çalışanının işine son verdi. Bu bankayı diğerleri izledi. Ve bu ülkede büyük bir kriz oluyor algısı yaygınlaştırılmaya çalışıldı.
Bütün bunların yanında yurtdışından bazı bankalar özellikle Deutsche Bank ve Commerzbank "Türkiye 2009'da döviz bulamayarak batacak" iddiasında bulundular. Deutsche Bank, "Türkiye 90 milyar dolar bulamadığı takdirde batacak" diyerek dış basın üzerinden korku yaymaya başladı. Tabii bu korku ortamında İstanbul sermayesi, Başbakan Erdoğan'a "git IMF'den 35 milyar dolar al bize ver, aksi takdirde borçlarımızı ödeyemeyiz, batarız" diyerek baskı yapmaya başladı. Hatta bir holding patronu ABD elçisine "IMF'siz hazırlanan bütçenin felaket" olduğunu söyledi.
İşte bütün bu baskılara ve yaratılan korku ortamına rağmen Başbakan Erdoğan kamu bütçesinde büyük bir açık olmadığını ve kamu borç yükünün azaldığını söyleyip IMF'den borç almayacağını açıkladı. Böylece Türkiye tarihinde bir ilk yaşanarak IMF ile yeni stand by anlaşması yapılmadı; vatandaşın üzerine yeni bir borç yükü getirilmedi. Ve IMF vesayeti olmadan hazırlanan bütçede askeri harcamalar azaltıldı. Eğitim ve sağlık harcamaları çoğaltılarak Türkiye'nin büyümesine katkı yapan bir mali dönüşüm sağlandı. Daha doğrusu IMF'siz hazırlanan bütçenin felaket olacağı söylenirken, tam aksine bütçe açığı ve borç yükü hızla azaldı. 2013'e gelindiğinde bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 1.2'ye, kamu borçlarının milli gelire oranı yüzde 35'e geriledi. Tabii bütün bunlar olurken 14 Mayıs 2013'te IMF'ye olan borcun son taksiti ödenerek borç kapatıldı. Böylece 1961'den beri 19 defa IMF'ye giden Türkiye IMF hastanesinden kurtulduğu gibi hastaneye borcunu da kuruşuna kadar ödedi. Ardından IMF'ye tam 5 milyar dolar borç verecek mali güce ulaştı.
İşte ortalama her 2.5 yılda IMF'ye giden Türkiye, beş yıldır IMF'siz yaşayabileceğini küresel yatırımcılara gösterdi. Kısaca, 2013'ün ekonomide en önemli olayının IMF'ye borcun tamamen ödenip hesabın kapatılması olduğunu söyleyebiliriz. Hep ilk üç sıra dikkate alındığından "Peki diğer iki önemli olay hangileri?" sorusu akla gelebilir. Hemen belirtelim: 2013 bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 1.2'ye gerilemesi ile geçtiğimiz 40 yılın en düşük bütçe açığı olması yılın ikinci en önemli olayı olarak kabul edilebilir. Yine dünyanın en çarpıcı üç projesinden biri olan Marmaray'ın açılması 2013'ün en önemli üçüncü olayı olarak değerlendirilebilir.
"Peki bütün bunlar olmuş da ne olmuş ki?" diyenler, bu büyük başarıları küçümseyenler olabilir. Sakın kulak asmayın onlara.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA