Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

O marş o geceye yakışmadı Fedon!

Yeni yılı oldukça kalabalık ve keyifli bir arkadaş grubuyla Silivri'deki Klasis Otel'de karşıladık.
Çok eğlenceliydi gerçekten.
Her memleketten, her etnik kökenden insanlar vardı.
Sırf bizim grup 36 kişiydi. Toplamda ise 300 kişi kadardık.
Bir ara terasta sigara içerken karşılaştığım golf ve İstanbul tutkunu İngilizler, Karaoke'de tanıştığım çok sıcak ve cana yakın Ermeniler vardı mesela...
Türkler vardı... Kürtler vardı...
Belki Yahudiler, Süryaniler, Araplar da vardı.
Bilmiyorum...
Her neyse ama çılgınlar gibi eğlendik hepimiz o gece Fedon'un sayesinde.
Sağ olsun kâh sirtakileri ile coşturdu, kâh Anadolu'nun hop oturtan, hop kaldıran muhteşem türküleri eşliğinde havalara zıplattı bizleri.
Bilirsiniz böyle gecelerin sonunda genellikle bir problem çıkar. Muhakkak biri ya da birileri alkolün etkisiyle gereksiz bir huzursuzluk yaratır.
Ancak çok şükür bu defa öyle olmadı.
Çok şükür alkol şişede durduğu gibi gayet sakin ve dingindi o gece.
Ama gecenin sonunda çok canımı sıkan bir şey yaşandı.
Onu paylaşmaz isem sizlerle içim rahat etmez.
2 saate yakın sahnede bize doyumsuz anlar yaşatan Fedon tam programını kapatmak üzereyken bir çağrıda bulundu,
"Herkes ayağa" dedi.
Bütün salon... Gecedeki herkes de ayağa kalktı tabi...
Sandık ki, muhterem bütün salona ayaktayken, "hadi eller havaya" şarkısını falan söyletip son bir altın vuruş yapacak!
Ancak öyle olmadı.
Son derece mazbut bir ses tonuyla, "Şimdi hep beraber ülkenin bugünlerde en fazla ihtiyaç duyduğu marşı söyleyelim arkadaşlar!" dedi.
Ardından da 10. Yıl Marşı'nı başlattı.
Büyük bir coşkuyla...
Benim de aralarında olduğum bir kısım insan, ki çok az sayıdaydık, yerine oturdu sessizce... Bir kısmı ayıp olmasın kabilinden ayakta durmaya, bir kısmı da Fedon'un coşkuyla söylediği marşı alkışlamaya devam etti.
Tam o arada İngiliz misafirlere göz attım.
Kıvırtıyorlardı ayakta oldukları yerde.
Çünkü Fedon'un söylediği şarkıların hiçbirinin anlamını bilmiyorlardı. Gece başladığından beri o ne söylerse söylesin ritme ayak uydurarak deliler gibi dans ediyorlardı sadece.
10. Yıl Marşı'nın temposunu da düşünürseniz misafir İngilizlerin Fedon marşı söylerken nasıl komik görüntüler sergilediklerini de tahmin edersiniz sanırım.
Ee nerden bilsin Allah'ın İngiliz'i, alkolün su gibi aktığı, insanların deliler gibi dans ettiği ve eğlendiği bir gecenin sonunda Fedon'un ulusalcılık damarlarının şaha kalkarak, "Türk'üz, Cumhuriyet'in göğsümüz tunç siperi, Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!" diyerek milleti gaza getirmek istediğini...
Nereden bilsin yani saçmaladığını...
Allah'tan dedim ya alkol şişede durduğu gibi çok sakindi o gece...
Ya olmasaydı?
Ya o gecede bulunanlardan biri Fedon'a tepki göstermeye kalksaydı?
Ya, "Ne yapmaya çalışıyorsun kardeşim sen? Amacın ne? Milletin duygularını kaşımak, durduk yerde provoke etmek mi insanları?" deseydi.
Neler olurdu acaba tahmin edebiliyor musunuz?
Ben ediyorum.
Ve işte onun için de buradan açıkça kendisini uyarıyorum:
"Fedoncuğum... Sana tavsiyem lütfen sen sadece sirtakilerini söyle. İllaki o marşı söylemeye ihtiyaç duyuyorsan da, o zaman mitinglere git! Ya da marşı söylerken bir türlü anlam veremediğim o coşkulu halini anlayabilenlerin içine! Biz anlamadık çünkü! Daha doğrusu anlayamadık o marşı, o gece, neden ihtiyaç duydun söylemeye!"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA