Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Benim için CHP ne anlam ifade ediyor?

Bazılarınız doğru söylüyor.
Evet, ben artık azılı bir CHP muhalifiyim. Çünkü ben artık CHP'nin soldan bakmak isteyen, sosyal demokrasiye inanan, statükoya açılan değil özgürlüklere açılan pencereden bakmak isteyen insanlar için doğru bir adresi olduğuna inanmıyorum!
Şimdi hem, bu yapılan korkunç takiyenin farkında olmayıp, CHP'yi hâlâ solun Türkiye'deki temsilcisi gibi görenlere, hem de CHP'yi eleştirdiğim için bana yolladıkları mesajlarla, beni dönek, ihanetçi, AKP yandaşı, rant için iktidar şakşakçısı olmakla itham eden bütün okurlarıma soruyorum.
Söylesinler lütfen bana. Bir sol partide, sosyal demokrat partide olması gereken en temel özellikler nelerdir?
Özgürlükçü, ilerici ve eşitlikçi olmasıdır değil mi?
Peki CHP öyle midir?
"Evet öyledir!" diyenler o zaman anlatsın bana neden CHP'nin, Türkiye'nin yol yürümesinin önünü tıkayan en kritik meselelerde bir türlü dik, doğru ve somut adımlar atmadığını?
Buyurunuz işte Kürt meselesi...
Ne yapmış CHP bu konuda bugüne kadar bu meselenin çözüme kavuşması için?
Hangi somut öneriyi gündeme taşımış?
Hangi önerisiyle bu meselenin çözüme kavuşmasını isteyenlerin yüreğine su serpmiş? Onların gönül kapısını aralamış?
Lütfen birisi bana anlatsın.
Rica ediyorum.
Birisi çıkıp, CHP'nin Kürt meselesinde bugünün iktidarının attığı adımlardan daha önemli ve karşı çıkılamayacak adımlar attığını ispatlayacak kanıtlar koysun önüme.
Daha 2 gün önce partinin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu çıkıp, "Bu mesele öyle 'şıp' diye çözülecek bir mesele değildir. Arkadaşlarımız üzerinde çalışıyor" mealinde konuşup yine havanda su dövmedi mi?
Elinde somut bir çözüm önerisi olmadığı için lafı her zamanki gibi dolandırıp yine bildik, yine o kısır politikalarının içinde boğmadı mı?
Peki niye, neden Kılıçdaroğlu böyle bir yöntemi kullanıyor?
Yahut da kullanmak zorunda kalıyor?
Çünkü buna mecbur!
Çünkü CHP'nin asıl temsil ettiği Kemalist ve ulusalcı zihniyetin buna izin vermeyeceğini biliyor!
Kürt meselesinin çözüme kavuşması için atacağı her radikal adımın ne yazık ki partide bugün bile hâkim olan sosyal faşistler tarafından engelleneceğini, önüne mutlaka bir set çekileceğini yüzde yüz görüyor!
Hatırlayın lütfen. Bu genel başkan daha genel başkan olmadan evvel Diyarbakır'daki bir toplantısında, "Meselenin çözümü için genel af lazım!" dedi diye apar topar Ankara'ya çağrılıp, ikna odalarına çektirilip, dönemin genel başkanı ve genel sekreteri tarafından kendisine geri adım attırılmadı mı?
Söylesinler şimdi lütfen bana itiraz edenler.
Şunun şurasında genel seçime 3 ay kalmışken, elinde tek bir somut öneri barındırmayan CHP, Doğu ve Güneydoğu bölge halkından hangi yüzle oy isteyecek?
Ne diyecekler?
"Önce siz hele bir oy verin. Biz sizin meselenin çözüme kavuşması için üzerinde çalışacağız mı?" diyecekler?
Bırakınız Allah aşkınıza.
CHP bu sığ politikaları ile kaç bin Kürt'ü kandırabilir?
Kandıramayacak!
Göreceksiniz, o bölgede yine hezimete uğrayacak.
Bunu kendileri de biliyor. Bakın duyuyorum kulislerden. Büyük tantanayla partiye transfer edilen ve "belki bir şeyler olur, fark yaratır" umuduyla benim de destek verdiğim eski Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu bile İstanbul'dan aday olmak istiyormuş.
Hatta kendisi gibi düşünen Mesut Değer ve Tanrıkulu arasında da kıyasıya bir rekabet yaşanıyormuş bu günlerde.
Ne diyeyim! Haklı adamlar.
Çünkü kaybedeceğini bile bile kim lades der ki?
Özetle...
Soranlara... Sorgulayanlara... Ha babam, de babam bana hakaret edip, bugünkü siyasal görüşlerimi, yaklaşımlarımı yargılamaya kalkanlara sesleniyorum.
Arkadaşlar benim için CHP, artık "Devlet insan için değil", "İnsan devlet için" şeklinde bir faşizan ideolojiye yakın durduğu...
Bireylerin, yurttaşların hak ve özgürlüklerini savunmak şöyle dursun, bunu yapan merkez sağ partileri bile statükocu o problemli kafaları ile eleştirdiği...
Hâlâ askeri vesayetle, darbeyle iktidara gelme planları yapanlara kol kanat gerdiği, yıllarca yaptıkları yargısız infazlarla insanların ocağına ateş düşüren kalleşlerin örgütlenmelerine, çeteciliklerine bile sahip çıktığı için...
Siyasal hayatımda yeri yoktur!
Biliniz ki, benim için artık CHP ne yazık ki sol değerleri kullanıyormuş gibi yapıp ama kullanmayan, en kötüsü onları kâğıt peçete gibi eline alıp, kirletip, paçavra gibi bir kenara atan, takiye yaptığı için gerçek sol ve solcuların adını karalayan, kötüye çıkaran bir garip, bir tuhaf oluşumdur.
Ve bu garip oluşumla, en azından bütün sol teorisyenlerin ve teorilerinin şerefini kurtarmak adına mücadele etmek, solun sanıldığı gibi CHP'de temsil edilmediğini, bugünün CHP'sinin gerçek solla hiçbir alakasının olmadığını anlatmak da boynumun borcudur!
Bu kadar net yani!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA