Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Hani miden bulanıyordu Aylin Hanım?

2011 yılıydı. CHP İstanbul İl Başkanlığı koltuğuna talipti.
Ben de bir yazı kaleme almış ve daha o günlerde Mustafa Sarıgül'ü İstanbul'a aday yapması gerektiğini bilen CHP liderinin kimden yana tercih kullanabileceğini sorgulamıştım. Bunun üzerine evvelden eski kocasının, sonradan kendisinin basın danışmanı olan Mustafa Gültekin'i araya koyarak aradı ve siyasetle ilgili ne düşünüyor ve nereye varmak istiyor anlatmak istediğini iletti.
Yeşilköy'deki Polat Otel'de üçümüz buluştuk. Uzaktan biliyordum zaten çok güzel bir kadın olduğunu. Karşı karşıya gelince bunun bir kez daha farkına varmıştım. Neyse... Ben sordum o anlatmaya başladı. Önce hayran olduğu amcası İstanbul'un ünlü Belediye Başkanı Aytekin Kotil'den uzun uzun bahsetti. Sonra kendi ailesini anlattı.
Eğitim hayatından bilgiler verdi. Ve laf Sarıgül'le evliliğine gelince düğmesine basılmış bir makine gibi başladı konuşmaya.
Korkunçtu yaşadıkları.
Bir kadının yaşayabileceği en fena şeyleri yaşamıştı.
Hayretle dinlemiştim.
Çünkü hem bu kadar güzel, hem bu kadar başarılı bir eğitim hayatına sahip, hem de köklü bir aileye mensup bir kadının yaşadıklarını kadın kulağıyla dinlemek gerçekten sarsıcıydı.
Uzun lafın kısası çok etkilenmiştim o görüşmede Aylin Kotil'den. Destek istiyordu. Siyasette yol almak için kadın dayanışmasına ihtiyacı olduğunu söylüyordu. Ve tek bir ricası vardı; o da artık eski soyadıyla ve eski eşiyle anılmamak. "Eğer benimle ilgili bir yazı yazacaksan, öykümü kaleme alacaksan lütfen bu notu düş" demişti. Aynen öyle de yapmıştım. "Aylin Kotil Rize'den aday olabilir mi?" başlığı ile kaleme aldığım yazının sonuna söz verdiğim üzere o notu düşmüştüm.
Ancak ona söz verdiğimden falan değil (Çünkü o görüşme özel bir görüşme ya da off the record bir görüşme değildi) Mustafa Sarıgül gibi bir siyasi figürü özel hayatından vuruyor konumuna düşmemek ve sadece Kotil'e kadınca bir destek atmak istediğimden anlattığı çoğu şeyi de yazmadım.
O tarihlerde henüz yeni bir evlilik yapmadığı için; "İkiniz de hâlâ bekârsınız. Acaba diyorum.
Mustafa Sarıgül'le yeniden bir beraberlik, evlilik söz konusu olabilir mi?
" soruma verdiği "Asla! O adamla değil aynı evde aynı havayı solumak, yer yerinden oynasa bile bir saniyeliğine yan yana gelmem!
Midem bulanıyor adını duydukça
" cevabını aktarmamıştım.
Şimdi... Kalben söylüyorum Allah yolunu açık etsin. Aylin Kotil sonunda başardı ve CHP'nin Beyoğlu Belediye Başkan Adaylığı'nı kaptı. Bunu nasıl kaptığını çok iyi biliyorum aslında ama şu anda elimde somut bir belge olmadığı için yazmayacağım. Kaldı ki benim için mesele o adaylığı nasıl kaptığı falan da değil. O boyutuyla ilgilenmiyorum.
Benim ilgilendiğim boyut daha düne kadar kadınlık onurunu çiğnediğini iddia ettiği eski eşiyle ilgili "Asla yan yana gelmem bir daha o adamla!" diyen Kotil'in bugün neden ve nasıl yan yana geldiğidir. Omuz omuza gülücükler saçarak neden o pozları çektirdiğidir? Her şey siyasette bir koltuk kapabilmek için miydi yani? Bütün mesele bu muydu Aylin Hanım için?
Sadece bana değil, her ortamda, herkese hakkında onlarca laf saydığı, kötülediği, karaladığı ve hatta CHP'ye transfer edilmemesi için Kılıçdaroğlu ve etrafına dünyanın kulisini aktardığı eski eşini neden bu kadar çabuk kabullendi açıklayabilir mi bana? Bizzat kendisinin anlattığı o hikâyeleri unutturacak kadar nasıl bir siyaset hırsı kaplamış ruhunu?
İzahat bekliyorum kendisinden.
Hem de derhal! Çünkü kusura bakmasın ama tarafından kadınlık duygularımın çok fena biçimde kullanılmış hissediyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA