Efendim... Yaklaşık 1 hafta önce bir haber portalında CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören'in Soma'daki faciaya gerektiği kadar ilgi göstermediğini ve TKİ Genel Müdürü Mustafa Aktaş ile yakın ilişkilerde olduğunu okudum. Söz konusu yazıda CHP'li vekilin kömür üzerinden rant sağlayıp sağlamadığı soruluyordu. Bir de üyesi olduğu Enerji Komisyonu'nun Rusya'daki nükleer enerji gezisinin maliyetiyle ilgili ilginç bilgiler aktarılıyordu. İddiaya göre Hasan Ören'in de katıldığı gezinin sponsorluğunu bir nükleer enerji firması üstlenmişti. Buna bağlı olarak da Ören'in bu nükleer enerji firmasının lobiciliğinden etkilenip nükleer konusundaki bakış açısının değiştiğine dikkat çekiliyordu.
Meseleyi merak edip biraz soruşturdum. Ve çok ilginç bağlantılarla karşılaştım. CHP'nin temiz enerji konusunda net fikirleri ortadayken bir milletvekilinin nükleer enerji firmasınca düzenlenen yurt dışı gezisine, üstelik de eşiyle katılması bana garip geldi. İşin daha da acı tarafı o vekilin kendi memleketinde yaşanan ve 301 insanın ölümüyle sonuçlanan maden kazası için söz konusu geziyi kesememiş olmasıydı. Düşünün Manisa Milletvekili'nin ocağına ateş düşüyor ve yüzlerce çocuk babasız kalıyor ve ne gariptir ki O vekil kılını bile kıpırdatmıyor.
Rusya'daki keyfini bozmuyor. Haa gelince de hiçbir şey olmamış gibi memleketinde düğün dernek dolaşıp duruyor.
Bu CHP hakikaten bir garip. Vekilleri hep insanı şaşırtacak bir şeyler yapıyor. Biraz daha kurcalayayım diyorum, nükleer lobiciliğin dışında başka mevzuların olduğunu öğreniyorum. CHP eski PM üyesi olan ve partiyi iyi bilen bir dostuma açıyorum. "Yahu, nedir bu Hasan Ören mevzusu?
TKİ'den üretim için aldığı kömürleri piyasaya mı satmış? Soma'daki maden firmasıyla arası nasıl?" diye soruyorum. Aldığım cevap aynen şu: "Hasan'ın fabrikaları vardı, doğru. Sadece TKİ genelinde değil, ELİ ile de arası hep iyiydi. Yazıyı ben de okudum. Şöyle bir sıkıntı var. Uzun süredir komisyon özelinde, Manisa yerelinde süren bir gerginlik var. Hasan Ören, uzun süredir sessiz. Sanki Manisalı olan o değil, Soma Manisa'da değil sanırsın! Sus- pus. Nitekim işi biraz kurcalayınca, altında başka karın ağrıları olduğunu anlıyorsun. Kazanın olduğu ilk anlarda CHP'nin tüm Manisa milletvekilleri televizyonlardaydı boy boy. Hepsi elinden geleni yapmaya çalıştı. Ama bir süre sonra, işin rengi değişti!"
Peki ne oldu da, Hasan Ören birdenbire derin bir sessizliğe gömüldü? Bu sorumu da şöyle yanıtlıyor: "Soma'yı araştıran komisyonun en son yurtdışı kararı ile patlak verdi aslında olay. Tüm vekiller yurtdışı gezisine 'evet' derken birisi imza dahi atmadı. Ardından Genel Başkan kesin talimat verdi ve CHP'nin Soma Komisyonu üyelerinin bu geziye gitmemelerini söyledi. Bu buzdağının görünen kısmı. Ama asıl zurnanın zırt dediği yer Soma'daki maden firmasının sahiplerinin 'ocak açılsın' diye lobi yapıyor olması. Hasan da geçen gün İMBAT yöneticilerini ve esnafları madenci diye Meclis'e getirdi, bu lobiye önayak oldu. Genel Başkan yüz vermedi pek. Hasan da rahatsız oldu. Çünkü Hasan maden firmalarıyla yakın ilişkiler içinde ve firmalar bastırıyor Hasan'a tabii. 'Hani açılacak' diyordun, diye üzerine gidiyorlar.
O da bir çözüm bulmaya çalışıyor kendince."
Maden lobisi CHP içinde karışıklık çıkarmış anlaşılan. Hasan Ören'in bu çıkışını anlamlı buluyorum fakat. İnsanlar işsiz ve illa ki çalışmak zorunda kalacaklar. Kemal Kılıçdaroğlu'nun o gün Hasan Ören'e açık açık "Madenler güvenli olduktan sonra açılmasını önemsiyorum" dediğini de ekleyeyim bu noktada.
Neyse... Bakalım ilerleyen günlerde ne olacak? CHP parti olarak Hasan Ören gibi madenlerin açılması için destek verecek mi?
Bekleyip göreceğiz!
