AB fonlarından yararlanmada İzmir'in notu geçmişte kırıktı. Türkiye'nin 3'üncü büyük kenti, 2004-2007 yılları arasında sadece 2 milyon Euro destek alabilmişti. Ülke geneline göre binde 3.4 gibi
düşündürücü bir paydı bu. Eskişehir, Konya, Kayseri gibi Anadolu kentleri, Batı'daki fırsatı çoktan görmüş, İzmir'i geride bırakmıştı. Burası için hep söylenen 'potansiyelini harekete geçirememe' hastalığı, AB hibelerini kullanmada kendini böyle göstermişti.
İSTENEN NOKTAYA GELEMİYORUZ
Avrupa Birliği'yle tam üyelik müzakerelerinin başlamasının ardından, valiliklerde kurulan AB koordinasyon merkezleri İzmir'in biraz olsa da
gözünü açmasını sağladı. Fakat hala uykudan uyanmış değiliz. İzmir Valiliği AB ve Dış İlişkiler Koordinasyon Merkezi'nin çabalarına rağmen, istenen noktaya gelinemedi. Artık daha çok proje hazırlanıyor, daha fazla kaynak kazandırılıyor ama 4 milyonluk İzmir, henüz kendine yakışır durumda değil. Bu merkezin kuruluşundan bu yana koordinatörlüğünü yürüten Konak Kaymakamı
Ahmet Önal ve ekibi,
yazgıyı değiştirmek için yorulmak bilmeden çalışıyor,
proje kültürünü yerleştirmeye gayret ediyor. AB'nin mali yardımlarının neler olduğu, projelerin nasıl hazırlanacağı ve hibe alınacağı konularında İzmir Valiliği'nin kapıları sonuna kadar açık. www.izmirab.gov.tr adresli internet sitesinden de bilgi alınabilir. Hani klasik tarifle; un var, şeker var, yağ var.
Helvayı karmak da İzmirlilere kalıyor...