Mezunu olduğum
Ege Üniversitesi'yle bir kez daha gurur duydum. Bana, "İşte benim üniversitem" dedirten ise
Çeşme'deki dinlenme tesisiydi. Bir kurumun, çalışanına verdiği değerin en güzel örneklerinden orası. Çeşme'nin turkuaz renkli denizinin büyüleyici güzelliğiyle yeşilin harmanlandığı cennet doğanın ortasında tek kelimeyle muhteşem. Eşimin Ege Üniversitesi çalışanı olması nedeniyle bu imkandan yararlanan şanslı kişiler arasında yer aldım. Şimdiye kadar pek çok kamu tesisi gördüm ama burası, konumu kadar, hizmet kalitesiyle de çok farklı. Ülkemizin son dönemde hızla terk ettiği klasik kamu anlayışından eser yok. 7 gün 24 saat görev başında olan, herkesi güleryüzle karşılayıp yine aynı şekilde uğurlayan Tesis Müdürü
Metin Canpolat ve ekibini gören, "Bu nasıl bir memurluk!" diyor şaşkınlıkla. Profesyonel turizmcilere taş çıkartan, işini severek yapıp üstlendiği sorumluluğun hakkını fazlasıyla veren Metin Bey ile
mesai arkadaşlarına teşekkür etmek istedim. Rektör Prof. Dr.
Candeğer Yılmaz'a da, örnek alınacak bir başarıya imza atan, özverileri ve çalışma azmiyle alkışlanan böyle bir ekibi görevlendirdiği için şükranlarımı sunuyorum. Ege Üniversitesi farkı işte bu. Üniversitemizle
boşuna gurur duymuyoruz...