Çok değil birkaç hafta önce Başbakan baba toprağı Rize'deydi. Orada konuşma yaptığı meydanın bir yerinde gençlerin açtığı pankartı gördü. Pankartta: 'Lazı, Kürdü, Çerkezi, kucakladık herkesi' yazıyor AK Parti'li gençler bu sözleri slogan olarak da atıyordu. Erdoğan gülümsedi ve "Bu mesele bu kadar işte. Bizim uşaklar bu işi biliyor" dedi. Ardından açılımla ilgili sözlerini söyledi. Bunca zaman geçtikten sonra acep "Rize'deki kalıcı etkisi nedir bu sözlerin" diye araştırdım. Bir yaşlı yurttaşla Rize Meydanı'nda dertleşiyordum ki, şaşırtıcı bir duruma tanık oldum. O yaşlı yurttaş diyordu ki:
- Biz o sözleri ezberledik evladım
- Hangi sözleri?
- Tayyip Bey'in sözlerini
- Nedir o ezberiniz?
- Başbakan Erdoğan'ın Rize'ye, Çayeli'ne geldiğinde ettiği sözleri ezber ettik biz evladım. Başbakan, "Demokratik açılımımızın hedefi; bu ülkede 71 milyon vatan evladının birbirini sevmesidir. Türkiye'nin artık kaybedecek tek bir saniyesi yoktur. Artık anaların gözyaşı dinmeli. Artık telefonlarda analarımızın kara haber duymasını istemiyoruz" dedi.
- Nasıl tuttunuz aklınızda bunları?
- Sadece aklımıza değil kalbimize de yazdık da öyle ettik. Sokağın sesini dinlemeye devam ettim. Bakın neler derledim oralardan:
SOKAĞIN SESİ
Tülay Akarsu (
İç mimar): Bu problemi PKK'nın silahlı mücadele tavrını bitirmesiyle koşut görüyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin görevi de işte tam bunu sağlamaktır. Siyasi ödünler, ödüller vermek, ayrılmacılığı teşvik edecek hareketlerden sakınmalıdır devlet. Burada kaş yaparken göz çıkarırlarsa en büyük zararı yine Kürt kökenli yurttaşlarımız görür.
Samim Yağmur (
Şoför): Baykal konuşmaya yanaşmıyorsa Tayyip Bey gidip Kılıçdaroğlu'yla görüşsün. Çünkü o memleketi de Baykal'dan daha çok düşünüyor.
