Şırnak'ınCizre ilçesinde 1993-95 yılları arasında infaz timi oluşturulup gözaltına alınan 20 kişiyi öldürdükleri iddiasıyla 8 sanığın yargılandığı ve 4 yıl önce başlayan faili meçhuller davasında dün yeni bir gelişme yaşandı. Cizre İlçe Jandarma Komutanlığı yaptığı dönemde kendisine bağlı sorgu-infaz timi tarafından öldürüldüğü ileri sürülen 20 kişiden Ramazan Elçi ile ilgili emekli Albay Cemal Temizöz, infaz iddialarını yalanlayarak, "Ramazan Elçi kalp krizi geçirip öldü. O dönemde ailesi yeşil kart çıkarmak için başvuruda bulundu" demişti. O dönem tutulan tutanaklar ve ölüm nedenine ilişkin dosyadaki belgeler incelendiğinde de Elçi'nin kalp krizinden öldüğü anlaşılmıştı. Ancak mahkeme heyeti, mezarın açılması kararı aldı. Mezardan çıkarılan kemikler Adli Tıp'a gönderildi. Mahkeme, mezarı açılan kişinin Elçi olup olmadığının tespit edilmesini ve kesin ölüm nedeninin belirlenmesini talep etti. Ramazan Elçi'nin çocukları Mesut ve Mehmet Elçi'den de DNA testi için kan örnekleri alındı. İncelemede, kimsesizler mezarlığına defnedilen ve mezarı açılan kişiye ait kemiklerin yüzde 99,99 ihtimalle Mesut ve Mehmet Elçi'nin babası Ramazan Elçi'ye ait olduğu belirtildi. Adli Tıp ayrıca Ramazan Elçi'nin ölüm nedeninin kalp krizi olmadığını, ateşli silah yaralanmasına bağlı kafatası parçalanması sonucu olduğunu tespit etti. Rapor, davanın hem tutuklu sanığı hem de gizli tanığı olan JİTEM elemanı Abdulhakim Güven'in Elçi'nin nasıl ve ne şekilde öldürüldüğüne dair ifadesiyle de bire bir örtüştü.
GİZLİ TANIK ANLATMIŞTI
Güven, "tükenmez kalem" kod adıyla verdiği ifadesinde şöyle demişti: "Örgüte yardım ettiği iddiasıyla Yavuz ve Tuna kod adlı uzman çavuşlar ile ben Ramazan Elçi'yi araçla aldık. Güzeller Karakolu'nu 4 kilometre geçtikten sonra lokanta gibi çalıştırılan terk edilmiş bir noktada durduk. Tuna araçtan inip Ramazan'ı kolundan çekip aşağıya indirdi. Duvarın arka kısmından bir el silah sesi geldi. Tuna tek başına elinde silah olduğu halde gelip aracın önüne bindi. 'P....enk gitti' dedi. Birlikte ilçe jandarma komutanlığına gittik. Yavuz, İlçe Jandarma Komutanı Cemal Temizöz'ün yanına çıktı, giderken Elçi'nin kimliği de elindeydi. Sonra inişte hiçbir şey olmamış gibi günlük faaliyetimize devam ettik"
